Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1355 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16121 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozmak, Mala zarar vermek, Hırsızlık malını kabul etmekHÜKÜM : Kısmen Mahkumiyet, Kısmen Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında hırsızlık, geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı Yasanın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun, koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi, 2- Suçu birlikte işleyen sanıkların, katılan lehine hükmedilen vekalet ücretinden ve diğer yargılama giderlerinden sebebiyet verdikleri oranda “ayrı ayrı” sorumlu tutulmaları yerine, “müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına,” cümlesi yazılması ve katılan lehine vekalet ücretinin alınmasına ilişkin bölümden “müteselsilen” kelimesinin çıkartılarak, yerine “eşit” kelimesinin eklenmesi ile yargılama giderlerinin alınmasına ilişkin bölümünden “müteselsilen” kelimesinin çıkartılarak, yerine “sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” kelimelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasını bilerek kabul etme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Sanıkların eylemine uyan ve zamanaşımı bakımından daha lehe hükümler içeren 765 sayılı TCK’nın 512/1. maddesinde tanımlanan suç eşyasını bilerek kabul etme suçundan aynı Yasanın 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık olağan zamanaşımına bağlı olduğu ve suçun işlendiği 27.02.2004 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 104/2. maddesinde belirtilen 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, III- Sanık ... hakkında hırsızlık, geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde: Sanığın UYAP sisteminden alınan nüfus kaydına göre, hükümden sonra 31.07.2012 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.