Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13469 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19743 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 6 - 2010/283596MAHKEMESİ : Nazilli Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/03/2010NUMARASI : 2008/215 (E) ve 2010/86 (K)Suç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1) Oluş ve dosya içeriğine göre; katılan ile sanık Mehmet’in aynı köyde yaşadıkları, sanık Avni ile de uzaktan akraba ve çocukluktan arkadaş oldukları, süt toplayıp satan katılanın sanık Mehmet’ten bir süre süt aldıktan sonra içerisine su kattığı gerekçesi ile almayı bıraktığı, bunun üzerine sanık Mehmet’in 25.03.2008 tarihinde “canınla malınla kumar oynama, süt almaya mecbursun” diyerek tehdit ettiği, ertesi gün saat 16:00 sıralarında katılanın evine giden sanığın bu defa “Sen birkaç yıl önce benim aleyhime tanıklık yapmıştın, bundan dolayı zarar gördüm, bana 15 bin TL borçlusun” dediği, borçlu olmadığını söyleyen katılana, “Benim öyle adamlarım var ki senden bu parayı gıdım gıdım alırız, hatta vermek için yalvarır konuma getiririz” diye tehditlerini sürdürdüğü, katılanın her iki olayda da Savcılığa başvurarak şikayetçi olduğu, bu olayların ardından sanık Mehmet’in akrabası olan sanık Avni’nin adına kayıtlı hat ile katılanı telefonla aramaya başladığı, kendisini K.Y.. olarak tanıtan Avni’nin telefon görüşmelerinde özetle “Sanık Mehmet’in kendisini tuttuğunu, ancak araştırınca katılanın (kendisine) iyi bir insan olduğunu öğrenip ona zarar vermekten vazgeçtiğini, bunun hesabını Mehmet’e soracağını ancak bu süreçte adamlarının masrafı olduğunu, bu nedenle 5000 TL para vermesi gerektiğini” söylediği, katılanın bir süre konuştuktan sonra kendisini Kemal olarak tanıtan kişiyi sesinden tanıyarak Avni olduğunu anladığını beyan ettiği, karakola müracaat ettiğinde ise Cumhuriyet Savcısının talimatı ile katılan ve Avni arasındaki görüşmelerin kamera ile kayda alındığı ve görüşmenin dökümünün yapıldığı, görüşme içeriğinden sanık Avni’nin katılandan adamlarının masrafına karşılık 5000 TL para istediğinin belirlendiği, HTS kayıtları incelendiğinde sanık Avni adına kayıtlı hat ile katılanın suç tarihinde birden fazla kez arandığının tespit edildiği, 15.12.2009 tarihli ekspertiz raporu içeriğinden Cumhuriyet Savcısının talimatı ile kayda alınan ses ve sanık Avni’den mukayese amacıyla alınan ses kaydının “1. derece muhtemel tanıma” ile örtüştüğünün belirlendiğinin anlaşılması karşısında; katılanın telefonla arayan kişinin sanık Avni olduğunu bir müddet sonra anladığını beyan ettiği ve konuşma içeriklerinde herhangi bir örgüt yapılanmasından bahsedilmediği, bu haliyle koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 149/1-b-f bentleri ile uygulama yapılarak, sanıklar hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,2)Zorunlu savunman ücretinin, kendisine mahkeme tarafından savunman atanan sanık A.. S.. yerine sanık M.. O..’a yükletilmesi,3) Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması; Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. S.. ve savunmanı ile sanık M.. O.. savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.