Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13161 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2930 - Esas Yıl 2012





Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin 12.05.2011 tarih ve 2011/1 sayılı kararı gereğince Yargıtay 13.Ceza Dairesinin 22/11/2011 gün ve 2011/12816 Esas, 2011/6059 Karar sayılı ilamı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık S.. Z.. hakkında erteleme hükmü değerlendirilirken, “... sanığa verilen hapis cezasının olayın oluş şekli, sanığın olaydan sonraki davranışları ve pişmanlık belirtisi bulunmaması nedeniyle cezasının ertelenmesine yer olmadığına” karar verildiği, aynı gerekçenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 231/6-b maddesi uyarınca da aranan subjektif şartlardan olduğu nazara alındığında belirtilen nedenle sanık hakkında; hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ve 25.07.2010 tarih ve 27652 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı olmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,1-Oluş ve kabule göre, olay tarihinde, gece saat 19:30 sıralarında, fikir ve eylem birliği içindeki sanıklar S.. Z.. ve G.. M..'in, caddedeki kaldırım üzerinde yürümekte olan, yakınan M.. T..’in, omzunda asılı bulunan ve içinde nüfus cüzdanı, 300 TL para, Garanti bankasına ait kredi kartı ve ATM kartı, 37,50 TL değerindeki bir adet çeyrek altın ile 231 TL değerindeki bir adet 14 ayar altın künyenin olduğu çantasını kapıp, kaçmak için anlaştıkları, bu doğrultuda sanık Güven’in, Bisan marka, kırmızı renkli bisikletiyle yakınanın yanına gelip durduğu, bisikletinden inip, yakınanın arkasından gelerek omzunda asılı bulunan çantasını çekmeye başladığı, çantasını vermemek için sanıkla mücadele eden yakınanın yere düştüğü, 1-2 metre yerde sürüklendikten sonra askısı kopan çantanın yakınanın elinde kaldığında, sanığın tekrar, çantayı yakınanın elinden çekip aldığı ve yakınanı da park halinde olan bir arabanın altına itekleyip, yol kenarına bıraktığı bisiklete binerek kendisini bekleyen diğer sanık Süreyya’nın yanına gidip, birlikte kaçtıklarının anlaşılması karşısında sanıkların eyleminin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de;2-) Sanık S.. Z.. hakkında 5237 sayılı TCK'nın 37.maddesi gereğince asli iştirak hükümleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken, aynı Yasanın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatı ile uygulama yapılması, 3-) Sanık S.. Z.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,4-) Sanıklardan G.. M..’in 20.03.1990 ile S.. Z..’in de 08/09/1987 olan doğum tarihlerinin tam olarak gerekçeli karar başlığına nüfus kaydına uygun olarak yazılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar G.. M.. ve S.. Z.. savunmanlarının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının korunmasına, 25.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.