MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanık hakkında yakınan ...'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Oluşa ve dosya kapsamına göre, 07/05/2001 tarihinde gece sayılan saat 01:00 sıralarında yakınan ...'e ait sokakta park halinde bulunan kapıları kilitli 1994 model... Otoyol marka kamyonetin sol ön camı üzerine baskı uygulayıp aşağı indirerek içinden pek hafif değerde olan oto teybini çalan sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK'nın 491/2. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması yasaya aykırı ise de; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 491/2. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 07.05.2001 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE; II-Sanık hakkında yakınanlar ..., ..., .... ..., ..., ..., ... ve ...'a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın suç ortağı ... ile birlikte 14/05/2001 günü gece yarısı yakınan ...'a ait bakkal dükkanına levye yardımı ile sağlam ve muhkem kepenk kilidi ve vitrin camını kırarak girip içerden pek hafif değerde sigara, gıda maddesi ve bozuk para çaldıkları ve yine 20/05/2001 günü gece saat 03:00 sıralarında yakınan ...'e ait işyerine sağlam ve muhkem olan kepenk kilidi ile vitrin camını kırarak girip içerden pek hafif değerde sigara ve çakmak çaldıkları olaylarda; sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesine uyduğu düşünülmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 15.07.2005 tarih 25878 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanıp aynı gün yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’nın 23. maddesi ile bazı koşulların gerçekleşmesi halinde çocuklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması olanağı getirilmiştir. Bir kısmı objektif bir kısmı da subjektif nitelikte bulunan bu koşullardan cezaya ilişkin olanı, mahkemece belirlenen cezanın en çok üç yıla kadar (üç yıl dahil) hapis veya adli para cezası olmasıdır. Fail bakımından aranan diğer koşullar ise çocuğun daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesinden ibarettir. Ancak, çocuğun ailesinin veya kendisinin ekonomik durumunun elverişli olmaması halinde bu koşul aranmayabilecektir. 19.12.2006 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Yasanın 40. maddesi ile Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesi değiştirilip çocuklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması CMK’nın 231. maddesi koşullarına bağlanmıştır. Ancak CMK’nın 231. maddesinin 7. fıkrasında yer verilen; “Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez” şeklindeki koşul ve üst sınırı 3 yıla kadar olan hapsin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamı içerisine alınması birlikte değerlendirildiğinde, 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası’nın 23.maddesinin, CMK’nın 231. maddesine göre sanığın lehine olduğu görülecektir. Bu bağlamda; suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında 5395 Sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5560 sayılı Yasanın 40. maddesiyle yapılan değişiklikten önceki 23. maddesine göre değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.