MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13.Ceza Dairesinin 10/10/2011 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık ...'nın adının gerekçeli karar başlığında “Mücahit” olarak yazılması, yerinde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden; işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık; sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma; sanıklar ... ve ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak, 1-El ve iş birliği içerisinde bulunan sanıkların olay günü gece vakti mağdura ait işyerinin kapı kilidini kırıp sanıklar Yusuf ve ...'in içeri girdikleri, sanık ...'in ise gözcü olarak dışarıda kaldığı, sanıklar... ve...'in işyerini karıştırdıktan sonra bir miktar çikolatayı alıp ceplerine koydukları ve dışarı çıktıkları esnada ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk görevlilerini görmeleri üzerine hep birlikte kaçmaya başladıkları, sanık ...'un yakalanmaya çalışıldığı esnada belinden bir adet tabanca çıkardığı, ancak görevlilerce etkisiz hale getirildiği, sanık ...'in de elinde sallama tabir edilen bıçak olduğu halde “bırakın lan onu” diyerek görevlilere saldırdığı, sanıkların kısa bir boğuşmadan sonra etkisiz hale getirilip yakalandıkları, sanık ...'un üzerinden mağdurun işyerinden çalınan çikolataların ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar ... ve ...'nun eyleminin 765 sayılı TCK'nın 497/2.maddesine uyan yağma suçunu, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'na göre ise anılan Yasanın 149/1-a-c-h maddesine uyan yağma suçu ve 116/2-4, 119/1-c maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,2-Hırsızlık suçundan temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, eylemin geceleyin gerçekleştirilmesi nedeniyle sanık ...'nın cezasından, 5237 sayılı TCY’nın 143.maddesiyle yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden en üst hadden artırım yapılması,3-5237 sayılı TCY'nın 145. maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522.maddesindeki "hafif " veya "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek, sanık ... hakkında hırsızlık suçunda hükmolunan cezadan indirim yapılması,4-5237 sayılı TCY’nın ...maddesinin açık hükmü karşısında, 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle aynı Yasanın 58.maddesinde düzenlenen mükerrirlere ilişkin infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmediği gibi sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Erzurum Sulh Ceza Mahkemesinin 1999/1619 Esas ve 1999/1374 Karar sayılı ilamı ile verilen önceki mahkumiyetinin ceza kararnamesi ile verilmesi nedeniyle de tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,Kabul ve uygulamaya göre de,5-Sanık ...'nun, suçu işlemeye önceden karar vererek el ve işbirliği içinde eyleme katıldığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCY'nın 37/1.maddesi yerine 39.maddesi ile uygulama yapılması,6-İşyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık ... hakkında 5237 sayılı TCY'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılmaması,7-Hırsızlık suçundan temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde eylemin geceleyin gerçekleştirilmesi nedeniyle sanıklar ... ve ...'nun cezasından 5237 sayılı TCY’nın 143.maddesiyle yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden en üst hadden artırım yapılması, 8-5237 sayılı TCY'nın 145.maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522.maddesindeki "hafif " veya "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçu yönünden hükmolunan cezadan indirim yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın ...maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.