Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12900 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14801 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;5271 sayılı Yasanın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK.nun 264/1. maddesi uyarınca o yer Cumhuriyet Savcısı yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden İADESİNE,II-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Oluş ve dosya içeriğine göre, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.Oluş ve dosya kapsamına göre, sanık hakkında yağma eyleminden kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK’nın 149/1- (c), (h) maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve mahkemenin gerekçesinin de bu yönde olduğunun anlaşılmasına karşın; uygulama maddesinde (c) ve (h) bentleri yerine (a) ve (d) bentleri olarak yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiştir.Yağma suçu, 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1.fıkrasının (c) ve (h) bentlerine aykırı biçimde, birden fazla kişi ile birlikte ve gece vakti işlendiği halde, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 5237 sayılı TCK'nın 150. maddesinin 2.fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, koşulu bulunmadığı halde, 150.maddenin 2. fıkrasına düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek, sanığın cezasından indirim yapılması, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanması sırasında, ...oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucu 2 yıl 9 ay 10 gün yerine 2 yıl 9 ay olarak eksik cezaya hükmolunması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanaklan içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hükmolunması,2-) Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit olarak tahsiline” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına”, cümlesi eklenmek, hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin bölümlerden “sanıklardan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölümlerin çıkarılarak yerine, “sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderinin ayrı ayrı yükletilmesine” kelimeleri eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.