Tebliğname No : 6 - 2012/46005MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi (Kapatılan Kadıköy 5.Asliye Ceza Mahkemesi)TARİHİ : 13/07/2011NUMARASI : 2010/311 (E) ve 2011/486 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın temyiz dilekçesinde hakim havale tarihi 20.07.2011 olup, 26.06.2011 gün, 2010/311-2011/486 sayılı temyiz isteminin reddine yönelik ek kararda Yasa yolu hatalı açıklanıp ''Yargıtay ifadesinin kullanılmadığı gibi 40,00 TL temyiz harcının yatırılması'' biçiminde ifade kullanıldığının anlaşılması karşısında; anılan temyiz isteminin reddine yönelik ek kararın kaldırılıp sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın adli sicil kaydında gözüken, Kartal 7 Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/69-2009/426 sayılı 10.03.2009 gün, 09.09.2009 kesinleşme tarihli 765 sayılı TCK'nın 193/1, 59/2, 647/4-6. maddeleri uyarınca verilen para cezasına ilişkin ilama dosya içerisinde rastlanılmadığı, yeni suç tarihi 10.03.2008 olup anılan ilamın 09.09.2009'da kesinleştiğinden bu haliyle tekerrüre esas teşkil etmediği gibi sanığın yeni suç tarihinde sabıkasız olduğu, anılan ilamın kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir onaylı suretinin dosyaya getirtilerek adli sicil kaydı ile uyumlu olması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2009, 346-25 ve 6.5.2009 27-95 sayılı kararlarında belirtilen ilkeler ışığında 5271 sayılı CMK'nın 231/6. fıkrasına göre; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının arandığı; bu bağlamda yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken;yukarıda açıklanan koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirmesini de içermeyen, “sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle şartları oluşmadığı" denilmek suretiyle yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık Z.. D..'in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.