Tebliğname No : 6 - 2013/390471MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/09/2007NUMARASI : 2007/258 (E) ve 2007/388 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2010 ve 17/12/2013 tarihli tebliğnameleri ile Daireye gönderilmekle başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hükümlünün, mağdurun evinden hırsızladığı yüzüğün, jandarma irtibat noktasında sanığın üst araması sonucu ele geçtiğinin anlaşılması karşısında suç tamamlandığı halde TCK 35 maddeye göre indirim uygulanması,2- Hükümlünün, mağdurun evinden hırsızladığı yüzüğün üst araması sonucu, rızai iade olmadan ele geçirdiği anlaşıldığından, somut olayda sanığın etkin pişmanlık iradesi ile hareket etmediğinin kabulü gerekirken, “etkin pişmanlık” müessesesine yanlış anlam verilerek cezasından uygulama yeri olmayan 5237 sayılı TCK'nın 168/1 maddesi ile indirim yapılması,3- 5237 sayılı TCK nun 7/3 maddesinin açık hükmü karşısında; 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar nedeniyle, aynı Yasanın 58/6 maddesinde düzenlenen mükerrirlere ilişkin infaz hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,4- Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi; 5- Olay günü gündüz vakti hükümlünün, keşif ve bilirkişi raporuna göre, sağlam ve muhkem nitelikteki balkon penceresine bıçak yardımı ile zarar vererek açıp içeriden bir adet yüzüğü çaldığı, ihbar üzerine gelen kolluk kuvvetleri tarafından hükümlünün mağdurun evinde yakalandığı, ancak mağdurdan çaldığı yüzüğün irtibat noktasında yapılan üst aramasında ele geçmesi şeklinde gelişen ve yakınanında şikayetçi olmadığı olayda sanığın eylemine uyan; 765 sayılı TCY'nın 493/l, 81/2. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 53. maddeleri ile uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması suretiyle, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, lehe olan yasanın yeniden yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, hükümlü S.. Ö.. ve savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.11.2002 tarihli ilk hükümdeki ceza süresini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.