Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12540 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2933 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 6 - 2008/12394MAHKEMESİ : Ankara 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/11/2007NUMARASI : 2007/206 (E) ve 2007/341 (K)Suç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 22/11/2011 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğinin kabulde ve nitelendirmede usul ve aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Kolluk görevlilerince düzenlenen 11/08/2007 tarihli yakalama ve muhafaza altına alma tutanağında; “sanıkların, motosikletli kapkaç eylemi sonrası yapılan ihbar üzerine, motosikletli polis timi tarafından ihbarda belirtilen motosikleti kullanan sanıkların, suçun işlendiği bölgede yolda seyir halinde iken görülmeleri üzerine, sanıklara “dur” ihtarında bulunulduğu, ancak kaçmaya devam ederek motosikletin arkasında oturan sanık C.. G..’in, elindeki kahverengi renkli suça konu bayan çantasını Dikmen Deresi istikametindeki yol kenarına atarak yola devam ettikleri, bir süre sonra ara sokakta sıkıştırılarak sanıkların yakalandığının” belirtilmiş olması ile kollukta ifadesi alınan tanık S. U..’un “evinden çıkmak üzere iken, kırmızı renkli motor üzerinde iki şahıs varken, motorlu polis ekibi tarafından kovalandığını gördüğünü, bu esnada motor üzerinde bulunan şahsın, elindeki çantayı atıp, kaçmaya devam ettiklerini fark etmesi üzerine polise telefon açıp, suça konu çantanın atıldığı yeri bildirdiğini” beyan etmesi, dolayısıyla suç sonrası, kovalamaca esnasındaçantanın atıldığını gören polisler ve tanık Sırma’nın beyanları neticesinde katılana ait suça konu çantanın, polisler tarafından sanığın attığı yerde bulunup, yakınana teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; etkin pişmanlık koşullarının bulunmadığı gözetilmeden ve kabule göre de; etkin pişmanlığın, “suç tamamlanıp, kovuşturma başlamadan önce gösterilmekle” TCK'nın 168/1. maddesi yerine, TCK’nın 168/2. maddesinden indirim yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık C.. G.. savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.