Tebliğname No : 6 - 2009/154235MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesi (Kapatılan 5.Asliye Ceza Mahkemesi)TARİHİ : 29/01/2009NUMARASI : 2008/994 (E) ve 2009/103 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.09.2005 tarihli hükmü ile sanıklar E. I.., A.. Y.. ve Mu.K.. hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, kararın sanık A.. Y.. savunmanı tarafından süresi içinde temyiz edildiği, Dairemizin 26.05.2008 gün, 2006/8578 Esas, 2008/11622 sayılı kararıyla, adı geçen kararın sanık A.. Y.. hakkında, “Suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5728 sayılı Yasanın Geçici madde: 1/1. fıkrası yollamasıyla, aynı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/5-14. fıkraları gereği geçmişte hükümlülükleri bulunmayan sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu” nedeniyle bozulmasına karar verildiği, Dairemizin bozma ilamından sonra yapılan 05.09.2008 tarihli tensip tutanağıyla, sanık ve savunmanına duruşma gün ve saatinin tebliğine karar verildiği, kısa kararın tefhim edildiği 29.01.2009 tarihli oturumda sanığın ve yetki belgeli savunmanının hazır bulunduğu, Kısa kararda, gerekmediği halde, haklarında 20.09.2005 tarihli hükümle verilen mahkumiyet kararı kesinleşen sanıklar E.I.. ve Mu. K..'a yer verilerek, adı geçenler hakkındaki karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, bu sanıklar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına denildiği,Sanık A.. Y..'la ilgili olarak kısa kararda hüküm kurulmadığı, adı geçen sanık yerine hakkındaki hüküm kesinleşen sanık Muhammet Kaplan hakkında hüküm kurulduğu ve hatanın gerekçeli kararda ise giderilmeye çalışıldığı bu duraksamalı hal karşısında, sanık A.. Y.. savunmanının 03.03.2009 günlü temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve temyiz isteminin reddine ilişkin Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.03.2009 tarihli kararı kaldırılarak yapılan incelemede;I-) Tefhimle infaza esas olan kısa karar ile gerekçeli kararda duraksamaya neden olacak şekilde karışıklığa neden olunması,II-) Kabule ve Uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51. maddeleri cezanın şahsileştirmesini öngören normlar olup,5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinde yer alan hükmün açıklanması kurumu ise doğurduğu sonuçlar itibariyle karma özelliğe sahiptir. 1-) Suça ilişkin koşullar; a) Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası,b) Suçun Anayasa'nın 174. maddesinde güvenceye alınan suçlardan bulunmaması,2-) Sanığa ilişkin koşullar;a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması,b) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen önceki hale getirme veya tamamen giderme,c) Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması gerekmektedir. Anılan bu koşulların bulunması ve hükümden sonra yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasa değişikliğine göre de sanığın kabulü halinde hükmün açıklanmasını geri bırakmaya karar verebilir.Görüldüğü üzere 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51. maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi koşulları ve sonuçları aynı olmadığı bu nedenle önce 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin uygulama koşulları bulunup bulunmadığı değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşılması halinde cezanın kişileştirilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK'nın 50 ve 51. maddeleri yönünden takdir ve değerlendirme denetime olanak verecek biçimde yasal ve yeterli gerekçelerde gösterilmelidir. Hal böyle olunca;Suç tarihinde diğer sanıklarla irade birliği içinde hırsızlık yapmaya karar verip, yakınanın peşinden bu amaçla giden, kendisinin çantayı alamayacağını düşünen sanık Muhammet'in araçtan inerek yakınanın çantasını aldığı sırada olay yerinden araca binerek ayrılan, adli sicil kaydına göre herhangi bir mahkumiyet kararı olmayıp, yüklenen suç dışında dosyaya yansıyan başkaca bir olumsuzluk bulunmayan ve izlenemeyen sanık hakkında; “TCK'nın 62. ve 50. maddeleri ile uygulama yapılmasına" karar verilmesine karşın, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki diğer hususlar (araya giren tanığın, müdahalesi nedeniyle sanık Muhammet'in, yakınanın çantasını attığı ve çantanın olay yerine gelen polislerce yakınana teslim edildiği de) dikkate alınarak; yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken, “dosya kapsamı, yapılan yargılamaya göre sanık hakkında CMK'nın 231/5. maddesinin takdiren uygulanmasına yer olmadığına" yazılmak suretiyle, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.