Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12512 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24124 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2013/233365MAHKEMESİ : Sinop Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/03/2007NUMARASI : 2006/231 (E) ve 2007/102 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2013 günlü kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:30.11.2006 tarihli oturuma kadar, 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 25/1 ve geçici 1/3.maddeleri uyarınca Cumhuriyet Savcısı'nın duruşmalara katılmaması gerektiğinin gözetilmemesi ve oturumların kapalı yerine açık yapılması, giderilme olanağı olmadığından bozma nedeni yapılmamış,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;15.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23.maddesi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurallarını getirmiştir. Bu kurallar;1) Yargılama sonunda hükmolunan ceza 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibariyle bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, ancak bu koşul, çocuğun ailesinin veya kendisinin ekonomik durumunun elverişli olmaması halinde aranmayabilir. Hal böyle olunca;Anılan yasa maddeleri belli bir sıra içinde değerlendirilirken denetime olanak verecek bir biçimde yasal ve yeterli gerekçelerinin ayrı ayrı karar yerinde gösterilmesi gerektiği bir yasa normu olduğu dikkate alındığında; sanığın adli sicil kaydında yer alan Trabzon Sulh Ceza Mahkemesince verilen 25.04.2002 gün ve 01/148-60 sayılı ilamına konu 37.964.160 TL para cezasının ilişkin hükümlülüğünün, 2253 sayılı Yasanın 38.maddesine göre erteli olduğunun anlaşılması karşısında; suçunu samimi olarak ikrar eden, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir kişiliği bulunmayan, "mahkemede gözlemlenen hali ve sosyal ilişkileri dikkate alınarak" hakkında takdiri indirim nedeni uygulanan ve verilen hapis cezası" geçmişi, yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaate varıldığından" ertelenen sanık hakkında; sabıkasındaki bahsi geçen ilamın infaz edilip edilmediği, yerine getirilmiş ise, infaz tarihi araştırılıp, denetime olanak sağlaması bakımından bu ilamın onaylı örneği dosyaya getirilip silinme koşulları da takdir edilip, 5395 sayılı ÇKK’nın 23.maddesindeki diğer hususlar dikkate alınarak; yasa normunun objektif ve subjektif kriterleri ile uygulama yapılması gerekirken; "sabıkasının bulunması” esas alınarak yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,II-) Kabule ve uygulamaya göre de; Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.