Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12474 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 190 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :...SUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yağma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanık ...'ın ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2003/364 Esas, 2004/3 Karar sayılı ilamı ile tekerrüre esas hükümlülüğü bulunmasına karşı sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın ...7. maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Yargılama giderinin tahsil şeklinin gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “mahkum olan sanıklardan tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak yerine “sanıklardan sebebiyet verdikleri yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Olay tarihinde sanıklar ..., ... ve ...'nün yanlarında sanık ... olmadan katılanın işyerine gittikleri, sanık ...'ın cebinden senet fotokopisi çıkartarak katılana “bu senedi sanık ...'den aldık, bu şahsa 8 milyar verdik, 10 milyar olarak istiyoruz, şimdi vermez isen 400 milyar olarak geri dönecek, yanına bırakmayacağız, seni yaşatmayacağız” diyerek tehdit ettiği, katılanın tüm aşamalarda, sanık ... tarafından kendisine gösterilen senet fotokopisinin, sanık ...'den almış olduğu iki adet cep telefonu karşılığı olarak verdiği senete ait olduğunu beyan ettiği, sanık ...'in de katılanın işlerinde 15 gün çalıştığını, katılandan 270 TL alacağını olduğunu, katılandan senet almadığını, hiçbir nedenle senet alıp vermediğini, ancak olay günü birlikte yaşadığı eski eşi... ile katılanın işyerine giderek alacağını istediğini yanında diğer sanıkların olmadığını hatta bu kişileri tanımadığını ileri sürerek savunduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle katılan ...'in sanık ...'e almış olduğu cep telefonlarına ilişkin olarak herhangi bir borcunun olup olmadığı, yapılmış bir ödeme varsa bunu gösteren belgenin neden ibaret olduğu, sanık ...'in katılanın işyerinde çalışması nedeniyle katılandan alacaklı olduğuna ilişkin herhangi bir belgesinin bulunup bulunmadığının resen araştırılıp gereğinde...'ın da tanık olarak beyanlarına da başvurulduktan sonra kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre, sanığın eyleminin suçun tipiklik unsuru içerisinde suç teşkil edip etmediği ve suç teşkil ediyor ise hukuki vasfının ne olduğunun takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Kabule görede; sanık ...'in henüz suç işleme düşüncesi bulunmayan diğer sanıklar ..., ... ve ...'de ne şekilde bu fikri oluşturduğuna ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 38/1. maddesi ile uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.