Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12439 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4702 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, mala zarar vermeHÜKÜM : Kısmen Mahkumiyet, Kısmen Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dava açılmasına rağmen karar verilmemiş ise de; zamanaşımı süresince karar verilmesi olanaklı olduğundan, bozma nedeni yapılamamıştır.I-Sanık ... hakkında yağma ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükmünün yapılan incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; katılan ...'ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde sanık ...'un diğer sanıklarla yakınanın evinin kapı kilidini kırıp, içeriye girerek suça konu 2 adet cep telefonunu alıp, evden çıkarken site bekçisinin oğlu olan tanık .....'ın sanıkları görüp, hırsız olduklarından şüphelenmesi nedeniyle onları takip edip, araca binerlerken durdurmaya çalıştığı ve bu amaçla aracın farını ve camını kırdığı, sanıkların ise kaçmaya çalı??tığı ve olayın tek görgü tanığının beyanına göre aracın arkasında oturan sanık ...'un tornavidayı sallaması sonucu sanıkların suça konu mallarla kaçtığı, hırsızlık olarak başlayan eylemin elde edilen hırsızlık ürünü malın hakimiyet alanına sokulmadan kesintisiz bir şekilde takip yapan tanığın cebir ve şiddet kullanılarak etkisiz hale getirilip, eylemin tamamlanması sebebiyle yağma suçuna dönüştüğü, yağma suçunun oluşabilmesi için cebir ve tehdidin malın alınması sırasında veya hırsızlık suçu tamamlanmadan malın götürülmesi sırasında malın geri alınmasını önlemek amacıyla kullanılması gerektiği anlaşılmakla; tebliğnamedeki eylemin dolaylı yağma olduğuna ilişkin bozma düşüncesi benimsenmemiştir.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunu takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ...c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, sanık ...'a yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “561 TL savunman ücretinin sanıktan tahsiline” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve Yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,III-Sanık ... hakkında yağma ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükmü ile sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan incelemesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanık ...'in olayın tek görgü tanığı olan ... tarafından araçta şöfor yanında oturan kişi olarak kesin olarak teşhis edilmesi, teşhis tutanak mümzinin tanık olarak dinlenmesi, sanığın savunmalarının suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olarak değerlendirilmesi nedeniyle, sanığın cezalandırılmalarına ilişkin yeterli, inandırıcı deliller bulunduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde uygulama yapılması,2-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçunda 5237 sayılı TCK'nın 51 ve 231. maddelerinin uygulanmamasına ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ve katılan ...'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.