Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12208 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16488 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2011/136755MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/03/1997NUMARASI : 1996/68 (E) ve 1997/179 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun hükümlü tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142.maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1.maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda hükümlü ve suç arkadaşının, yakınana ait işyerinin sağlam çatı kiremitlerini ve tahtalarını sökmek suretiyle hırsızlık yaptıklarının anlaşılması karşısında; eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetdikten sonra, 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddesi uyarınca, hükümlünün yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, hükümlünün, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 116/1, 119/1-c, 151/1, 53.maddelerine karşılık 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522 (Pek fahiş) maddelerine uyan eylemleri nedeniyle denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, mala zarar verme suçuyla ilgili olarak uzlaşma koşulları da değerlendirilerek sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması,2-5237 sayılı Yasaya göre suçunu oluşturan eylem nedeniyle temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçun yasal öğelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılması ve tüm bunların neden ve gerekçeleri gösterilerek hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,3-Suçun niteliği, cezanın türü ve süresine göre; hükümden sonra yürürlüğe giren vaki değişiklikler karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi gereğince hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,4-Hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, hükümlü B.. A..'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine,16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.