Hırsızlık suçundan sanık ve tutuklu Veysel hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin KUŞADASI 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 19/06/2006 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından onama isteyen 15/10/2006 tarihli tebliğname ile 19/12/2006 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, sanığın hırsızlık suçunun yanı sıra 5237 sayılı TCY'nın 116/1. maddesine uyan konut dokunulmazlığını bozma ve 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçlarını oluşturan eylemleri nedeniyle, zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCY.nın 53/1-c maddesindeki haklardan yoksunluğun, şartla tahliye tarihine kadar devam edeceğinin gözetilmemesi suretiyle, aynı maddenin 3. fıkrasına aykırı davranılması, 2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan ilamların hüküm fıkrasında gösterilmemesi, 2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108.maddesinin 4, 5 ve 6.fıkralarında ''Hakim, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıvermeye ilişkin hükümler uygulanır.Hakim, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir'' hükmüne yer verildiği, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan Mahkemeye ait olduğu, buna göre hükümlülük kararında mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCY'nın 58/7.maddesi gereğince "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık Veysel Bezina ve savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/11/2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.