Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11953 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2921 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2007/229407MAHKEMESİ : Bursa 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/03/2007NUMARASI : 2007/26 (E) ve 2007/94 (K)SUÇ : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 13.Ceza Dairesinin 22/11/2011 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Adli sicil kaydına göre kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık E.. A.. hakkında, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede: Sanık İ.. U..'in, tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde, hakkında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamış; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-)Oluş ve kabule göre; olay gecesi yeğeni ile birlikte yolda yürüdükleri sırada yeğeninin aniden geçirdiği sara nöbeti nedeniyle yere düşmesi üzerine cep telefonu ile 112 Acil Servisi aramaya çalışan mağdurun yanına yardım etme bahanesiyle yaklaşan sanıkların, mağdura yumrukla vurarak yere düşmesini sağladıkları, cep telefonunu alıp kaçtıkları olayda; eylemin 5237 sayılı TCY.nın 149/1-c-h maddesi uyarınca yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması, 2-)Mağdurun mahkemeye sunmuş olduğu 19.1.2007 tarihli dilekçesi ile zararının tamamen karşılandığını belirtmesine karşın, sanık hakkında 5237 sayılı TCY.nın 168.maddesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılması, 3-)Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi, 4-)Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanıklardan müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca hükmolunan cezanın türü bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 11.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.