Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1164 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28817 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıkların mağdurun cep telefonu ile 5-6 TL parasını zorla alıp olay yerinden ayrıldıkları, sanık ...'nın mağdurdan aldığı cep telefonunu askerlik yaptığı birliğin nizamiye görevlilerine kendisinin olduğunu söyleyerek teslim ettiği, olayın ortaya çıkması üzerine, mağdura ait cep telefonunun kolluk görevlileri tarafından bırakıldığı yerden alınarak hasarlı bir vaziyette mağdura teslim edildiği, kovuşturma aşamasında gerek mağdurdan alınan para ve gerekse telefonda meydana gelen zararın giderilmesi için ödenen paranın iade edildiği ve bu surette kovuşturma aşamasında mağdurun zararının tamamen giderildiği, 5237 sayılı TCK'nın 168/3.maddesi uyarınca, yağma suçundan dolayı kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık nedeniyle yapılacak indirimin 1/3 oranını geçemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaş??ldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- TCK'nın 53.maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,2- Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına” cümlesinin; “Yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “Sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.