Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11569 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16410 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2011/130301MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/03/2006NUMARASI : 1997/163 (E) ve 1997/427 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Adana 8.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08.03.2006 gün ve 1997/163 Esas, 1997/427 sayılı ek kararı ile O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın hükümlü hakkındaki 02.03.2006 tarihli uyarlama talebinin reddine karar verildiği ve bu karara yönelik olarak kanun yolunun itiraz olduğunun belirtildiği, bunun üzerine o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından 08.03.2006 tarihinde bu karara itiraz edildiği, itirazın Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/94 değişik iş ve 24.03.2006 günlü kararı ile reddedildiği, O yer Cumhuriyet Savcılığınca yapılan yazılı emir talebine yönelik olarak Yargıtay 6.Ceza Dairesince Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın yok hükmünde olduğu kabul edilerek, Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının temyizen incelenmesi için dosyanın tebliğname düzenlenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verildiği, ancak dosyanın mahalline gönderilmesi nedeni ile tebliğname düzenlenemediğinin anlaşılması karşısında; uyarlama sonucu verilen kararların kanun yolu olarak temyize tabi olduğu, bu nedenle Adana 8.Asliye Ceza Mahkemesinin 08.03.2006 gün ve 1997/163 Esas, 1997/427 Karar sayılı kararında kanun yolunun itiraz olarak gösterilmesi bu kanun yolunu değiştirmeyeceğinden anılan bu karardan sonra yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, hükümlü yararına olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortayaçıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya nitelikli hallerinin değiştirilmesi, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler dikkate alınarak temel cezanın belirlenmesi ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının saptanması, dosya kapsamına göre şartla tahliye kararından sonra deneme süresi içerisinde bir suç işlenmesi halinde 5275 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca bakiye cezanın infazının gündeme gelebileceği, bu durumda hükümlünün deneme süresinin yeniden tespit edilebilmesi bakımından lehe kanun uygulaması gerekeceği, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın bireyselleştirilmesini gerektiren durumlarda duruşma açılarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Bozmayı gerektirmiş O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.