Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11265 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2620 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; İddianamedeki anlatım ve nitelendirilmeye göre sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının yanı sıra işyeri dokunulmazlığını bozma suçuna kalkışmadan da kamu davası açıldığı halde bu suçtan hüküm kurulmaması; zamanaşımı süresi içerisinde karar vermek olanaklı olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı Yasanın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş olması,2-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK.nun 326/2. maddesine aykırı biçimde “müteselsilen ve mütesaviyen tahsiline” biçiminde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden “yargılama giderinin müteselsilen ve mütesaviyen tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” karar verilmesi suretiyle ve yine hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak yerine “Sanığın, TCK’nun 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince; Dosya içeriğine göre; suç tarihinde T...e ait güvenlik alarmının çalması üzerine olay yerine intikal eden polis ekibi, market önünde gri renkli ... marka bir aracı süratle olay yerinden kaçarken gördüğü, takip neticesinde aracın yakalanamadığı, olaydan 4 gün sonra bir başka süparmarkette hırsızlık yapıldığı ve olay yerinde yine aynı renk ve marka aracın görüldüğüne dair ihbar üzerine harekete geçen polis ekiplerince bahsi geçen araç olay mahallinde görülerek takibe alındığı ve araçtan inerek kaçmaya çalışan sanıklar kovalamaca sonucu yakalandığı, ekipte görevli polis memuru tanık ..., ... önünde gördüğü aracın şöfor koltuğunda oturan kişinin sanık ... olduğunu söyleyip adı geçen sanığı kollukta canlı olarak teşhis ettiği ve mahkemede de huzurda bulunan sanıkla ilgili bu teşhisini sürdürdüğü, ancak; aşamalarda .... meydana gelen hırsızlık suçuna karışmadığını savunan sanık ...'a yönelik bir teşhisin ve olayla ilgisi olmadığını ifade eden diğer sanık tarafından da kendisine atfedilen bir eylemin bulunmadığı, bu nedenlerle sanığın atılı suçu işlediği yönünde kuvvetli şüphenin mevcut olduğu ancak suçu işlediğini gösterir dosyaya yansıyan somut bir delilin bulunmadığı da dikkate alındığında; sanığın 16.02.2009 günü ... meydana gelen hırsızlık suçunu işlediğine ilişkin hükümlüğüne yeterli kesin ve inandırıcı kanıtların neler olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, yerine ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.