Tebliğname No : 6 - 2011/379585MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/09/2008NUMARASI : 2004/623 (E) ve 2008/957 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-Yüklenen 765 sayılı TCK’nun 493/1-son maddesindeki suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı bakımından, 5271 sayılı CMK’nun 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmanı hazır bulundurulmadan sorgusunun yapılamayacağı ve aynı Yasanın 196/2. maddesi, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, istinabe yoluyla sanığın savunmasının alınamayacağı emredici kuralını taşımaktadır.Somut olayda; sanıklar hakkında, düzenlenen iddianame ile 765 sayılı TCK’nun 493/1-son, 522. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır. Açılan dava nedeniyle yapılan yargılama sırasında sanık B.. T..’in savunması, Diyarbakır 2.Asliye Ceza Mahkemesince, 02.02.2006 tarihinde istinabe yoluyla alınmıştır. Yapılan açık yargılama neticesinde, adı geçen sanık hakkında, hırsızlık suçu yönünden mahkumiyet kararı verilmiş ve sanık müdafii tarafından temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Adı geçen sanığın, temyize konu hırsızlık suçunu gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin saptanabilmesi için yapılacak temyiz incelemesinde, işin esasına girilebilmesi için, her şeyden önce CMK’nda açıkca düzenlenmiş emredici usul hükümlerine uyulup uyulmadığı denetlenmelidir. Bu bağlamda, 765 sayılı TCK’nun 493/1-son maddesindeki hırsızlık suçunun alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle, sanık Bahtiyar’ın, yargılamayı yapan mahkeme önünde ve zorunlu savunmanı hazır bulunduğu bir halde, sorgusunun yapılması zorunludur. Aksi davranış, emredici usul kurallarına aykırılık oluşturacak ve savunma hakkının kısıtlanması neticesini doğuracaktır ve bu durum hukukça kabul edilemez.Yüklenen hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt ve üst sınırları bakımından sanık Bahtiyar’ın, istinabe yoluyla savunması alındığı gibi aynı suçtan cezalandırılması istenen sanık H.. A..’ın da savunması alındığı sırada ve hükmün tefhim edildiği oturumda, savunmanı bulundurulmaksızın karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 150/3, 151/1, 188/1, 196/2, 289/3-e maddelerine aykırı davranılarak, sanıkların savunma haklarının kısıtlanması, 2-Kabule göre de;Sanıkların aşamalarda yaptıkları savunmalar göz önüne alındığında; aralarında hukuksal çıkar çatışması olduğu gözetilmeden, aynı zorunlu savunman tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 152. maddesine açıkca aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar H.. A.. ve B.. T.. savunmanı ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.