Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11093 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18512 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar hakkında yakınanlar ... ve ...'a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK'nın 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanıklar savunmanlarının temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, II-Sanıklar hakkında yakınanlar ... ve ...'a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Yakınanların kontağını kapatıp, direksiyon kilidi ile kilitlemek suretiyle park ettikleri motorsikletlerinin çalındığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Yasanın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; TC.Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ...c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sanıklar için kovuşturma aşamasında görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, “yargılama giderine ilişkin bölümden, sanıklar için kovuşturma aşamasında görevlendirilen zorunlu savunman ücreti 258'er TL'nin çıkarılarak, 97.37'şer TL yargılama giderinin sanıklardan tahsiliyle hazineye irad kaydına karar verilmesi” suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanıklar hakkında yakınan ...'a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Yakınanın kontağını kapatıp, direksiyon kilidi ile kilitlemek suretiyle oturduğu apartmanın otoparkına bıraktığı motorsikletinin çalındığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Yasanın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması, 2-) 18.12.2008 tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre; üzerlerinde kimlik bulunmayan ve GBT sorgulaması yapılan sanıkların teslim edildikleri polis ekibine, karıştıkları hırsızlık suçlarını anlatıp, suça konu motorsikleti sakladıkları yeri göstermek suretiyle iadeyi sağladıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.