Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10972 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26511 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, tehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/07/2013 günlü kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Hükmolunan cezanın türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK’nın 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1.maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanık ... savunmanının temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçundan, sanıklar ...,... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıklar ... ve ... hakkında erteleme hükümleri değerlendirilirken, pişmanlık duyduklarını gösterir tutum ve davranışlarının bulunmayışı, cezanın gelecekleri üzerindeki olası etkileri, suçun işlenmesindeki özellikler, sabıkalı oluşları göz önüne alınarak haklarında olumlu kanaat gelmediğinden bahisle talebinin reddedilmesine karar verildiği, aynı gerekçenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesi uyarınca da aranan subjektif şartlardan olduğu dikkate alındığında sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.Tehdit suçunun birden fazla kişiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında TCK.nın 106/2-c maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi karşı temyiz olmadığından, hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde 5237 sayılı Yasanın 61.maddesine aykırı olarak aynı Yasanın 35. maddesinin 143.maddesinden önce uygulanması sonuç cezayı değiştirmediğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK'nın 50/3. fıkrası uyarınca 18 yaşından küçüklere verilen 1 yıldan az süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu olarak adli para cezasına çevrildikten sonra 5275 sayılı Yasanın 106/4.maddesi uyarınca adli para cezasının ödenmemesi halinde tekrar hapse çevrilemeyeceğinin düşünülmemesi, 2-) 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar ... ve ... hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerde ‘‘53. maddenin uygulanmasına’’ ilişkin bölümlerin çıkarılarak yerlerine “53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum oldukları hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin eklenmesi, sanık.... hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nın 52.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği” kelimelerinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.