MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,Hükmolunan cezanın tür ve miktarları bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanık ... savunmanı ile sanıklar ...ve ...’in temyiz isteklerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II-Sanıklar hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince,Oluş ve dosya kapsamına göre; sanık ... ile diğer sanıkların, önceden fikir ve eylem birliği içinde, geceleyin, katılan ...’nin yetkilisi olduğu fabrikanın çevresindeki tel örgünün üç yerinden kesilip, girilerek bakır tel ve elektrik kablolarını çalmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında sanık ... hakkında, uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı TCK'nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılması, işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılıp, kabul edilmesine rağmen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, sanıklar ... ve...’ın da, adli sicil kayıtlarına göre tekerrüre esas hükümlülükleri bulunduğu halde haklarında 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyları açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyları dışındaki kişiler yönünden ise, cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,2-) Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı biçimde "eşit olarak tahsiline" biçiminde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53. maddenin uygulanmasına” ve “sanıklardan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölümler çıkartılarak, sırasıyla yerlerine “sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazları tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, 3. fıkrası uyarınca da kendi alt altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” ile “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.