Tebliğname No : 6 - 2011/258601MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/05/2011NUMARASI : 2009/136 (E) ve 2011/118 (K)Suç : Yağma, YaralamaYerel Mahkemece verilen hüküm sanık Ö.. P.. savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve Sanık Emrah hakkındaki yağma ve kasten yaralama ile sanık Ö.. P.. hakkındaki yaralama eylemleri yönüyle duruşmasız olarak; sanıklardan Ö.. P.. hakkındaki yağma eylemi yönüyle ise de, duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunma doğrultusunda yapılan incelemede; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık Ö.. P..’a atılı yağma suçu yönünden esastan inceleme yapılıp bu suç yönünden diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1)-UYAP sisteminden alınan sanıklardan Emrah'a ait 16.05.2014 tarihli nüfus kayıt örneğine göre, sanığın hükümden sonra 28.05.2013 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,2-)Cumhuriyet savcısı; soruşturma evresi sonucunda topladığı deliller kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli şüphe oluşturuyorsa dava açar, dava mahkemeye verilen iddianame ile açılır. İddianamede suçun neden ibaret olduğu daha doğru bir ifade ile yüklenen eylemlerin neler olduğu açıklanmalıdır. Olayın anlatılmaması; eylemin açıklanmaması durumunda mahkeme hangi eylemden dolayı yargılama yapıldığını sanık da hangi suçla yargılandığını bilemez, en azından duraksayabilirler. Esas olan iddianamedeki olayın anlatılışı ve sevk maddeleri, açılan davanın sınırlarını belirler. Bir olayın anlatımında başka olaydan bahsedilmesi o olaydan dava açıldığını da göstermez.İddianamede suç delillerinin ve soruşturmanın verdiği esaslı sonuçlar ile sanığın lehe ve aleyhine olan hususlara yer verip gösterme olanaklıdır. Hal böyle Olunca;06.05.2009 gün 2008/1255 nolu iddianamede sanıkların aracını park ederek evine doğru yürüyen katılanın yanına yaklaşarak sigara isteme bahanesi ile durdurduktan sonra biri maskeli sanıkların yakınanı kollarından tutarak etkisiz hale getirdikleri bu sırada sanık E.. K..'ın da üzerinde taşıdığı bıçağı müştekinin sırtına bıçak dayayarak üzerinde ne varsa vermesini söylediği, sanıkların birlikte müştekinin üzerinde bulunan nokia marka cep telefonunu, 90 TL parasını aldıkları, sanıkların müştekinin cüzdanını da istedikleri müştekinin vermek istememesi üzerine şüpheli E.. K..'ın üzerinde taşıdığı bıçak ile müştekiyi elinden yaraladığı şeklindeki anlatımda bulunulduğu, soruşturma aşamasında yaralama ile ilgili alınan raporun ise kesinlik arz etmeyip, organ veya duyularda zayıflama olup olmadığı konusunda 12 ay sonra rapor düzenlenmesinin uygun olacağı kanaatini içerdiği bu haliyle iddianame ve eklerinden yaralama suçunun nitelikli halinden dava açılma muradından bahsedilemeyeceği, bu durumda da kovuşturma aşamasında ortaya çıkan yeni durum için ayrı bir iddianame tanzim edilmesi gerekirken ek savunma ile yetinilip iddianamenin sınırı dışına çıkılarak yaralama suçunun nitelikli halinden hüküm kurulması suretiyle, 5271 sayılı CMK’nun 225/1.maddesine aykırı davranılması,3-Sanık Özgür hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise; Belli bir olay ile ilgili suç işlediği izlenimini veren ve hakkında herhangi bir araştırma yapılan kişi, şüpheli statüsüne girer. Şüpheli muhakeme hak ve yetkilerine sahiptir.Yargılanacak her uyuşmazlıkta; şüphelilik, uyuşmazlığın somut olması ve uyuşmazlığın çözümü şeklinde özellikler vardır. O halde önce olay öğrenilmelidir.Yani sübut konusunda bir hükme varılır. Sübut (veya ispat) meselesi maddi mesele olup, bu konu geçmişteki olayı zihnimizde yeniden yaratmak, yani nasıl meydana geldiğini belirlemektir. Olay belirlendikten sonra, olaya uygulanacak hukuki norm ve bunun olayın tipine uygun olup olmadığı konusunda sonuç çıkarılır. Maddi durumun tespiti, hukuki durumun tespitidir. Olayın Faillerinin kim olduğu ve bunların ceza hukuku karşısındaki sorumlulukları öncelikle olayın belirlenmesi ile mümkündür.Olay ise deliller ile öğrenilebilir. Delillerin gösterdiği objektif bakımından bir (ihtimal) dir. Buna rağmen ihtimal belli bir dereceye gelince kanaat (kanı) olacaktır. Şüphe yerini kanaate bıraktığında ispatta aranan belirlilik ortaya çıkar. Yani Belirliliğe şüphenin yenilmesi ile ulaşılır.Ceza Muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Maddi gerçeğe ulaştıracak araç ise delillerdir. Deliller; sanık açıklamaları, tanık açıklamaları, sanık ve tanıktan başka kişilerin açıklamaları, kolluk, savcı ve hakim tutanakları, özel yazılı açıklamalar, görüntü ve (veya) ses kaydeden araçlarla açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilir. Deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Kuşkular yenilmelidir. Yani hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir. Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Kuşku ve çelişki yenilmeden karar verilemez. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığı belirlenmesi için eylemin önce işlenip işlenmediğinin sorunu çözülerek başlanır. Bu da kanıtların yorumu ile cevaplanacaktır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını, kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.Gerekçedeki mantıksal kronolojik dizin ise iddia, savunma, kanıtlar, kanıtların yorumu , sabit kabul edilen eylem; ihlal edilen norm, normun yorumu ve en nihayet ulaşılan sonuç olan hüküm şeklinde olmalıdır.Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelirsek;Katılan İ.. M..’nin gece saat 01:00 civarında aracını park edip evine yöneldiğinde, vefat eden diğer sanık Emrah olarak teşhis ettiği kişinin önünü kesip durdurduğu, bu sırada biri maskeli iki kişinin daha arkadan yaklaşıp yakınanı etkisiz hale getirerek bıçak zoru ile üzerindeki 90 TL para ile yakınanın sonraki aşamalarda imei numarası ve içinde takılı olan hattı da bildirdiği Nokia 1100 marka cep telefonunun alındığı, cüzdanın da alınmak istendiği sırada yakınanın direnip vermediği ve evinin ziline basması üzerine olayın faillerinin sanığı yaralayıp kaçtığı, bu olaydan 1 hafta kadar sonra 04.05.2009 günü yakın muhitte meydana gelen yağma olayının mağdurlarının kolluk görevlilerine 3 kişi tarafından yağmalandıklarından bahisle müracatta bulunup yağmalayanların eşgal bilgilerini verdikleri, yargılaması ayrı yürütülen Sinan isimli kişinin polisleri görüp kaçması ve eşgale uyması üzerine yakalandığı, onun telefonunun diğer sanık Emrah”ın araması üzerine kolluk görevlilerinin yönlendirmesi ile Sinan’ın Emrah’a buluşma yeri söylediği ve Emrah ile beraber gelen Sanık Özgür’ün 04.05.2009 günü yakalandığı, yakalandığında Özgür’ün üzerinden birkaç tane telefon ve simkart çıktığı, 04.05.2009 günlü eylem ile katılan İsa’ya yönelik eylemin muhiti ve yöntemi benzerlik gösterdiği için İsa’nın teşhis için çağrıldığı, Sanıklardan Sinan ve Özgür’ün de bulunduğu ortamda katılanın adı geçenleri teşhis edemeyip, Emrah’ı elindeki bıçağı boğazına dayayan kişi olarak teşhis ettiği ancak bıçağı kimin sapladığına dair bir teşhis de bulunamadığı,04.05.2009 günlü olaydan sonra; Sinan’ın alınan beyanlarında 04.05.2009 günü beraber otururlarken Emrah ve Özgür’ün yanından ayrılıp iki kişinin telefonunu alıp geri geldiklerini söylediği, ancak katılan İsa’ya yönelik eylem ile ilgili bir anlatımda bulunmadığı, Özgür’ün kollukta beyanlarının alınmadığı, savcılıkta ise en son yakalandıkları olay ile ilgili o gece bir ara Özgür ve Sinan ile görüştüğü yönünde anlatımda bulunduğu, ancak Katılan İsa'ya yönelik eylemi kesinlikle kabul etmediğini söylediği, aşamalarda da bu yöndeki anlatımına devam ettiği, diğer sanık Emrah’ın da tüm aşamalarda inkara yöneldiği, katılanın eylemi ve oluşu doğrulamakla beraber diğer iki kişiyi görmediğini söylediği, sanıklardan Sinan hakkındaki dosyanın yaşının küçük olması sebebi ile tefrik edilerek Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı anlaşılmıştır.Yağma suçları çoğu kez tanığı bulunmayan mağdurun beyanları ile bu beyanlar neticesinde ulaşılan sonuçlara göre karar verilen suçlardandır, Mağdurun bu beyanlarının da kendi içerisinde istikrarlı birbiri ile örtüşen ve delillerle doğrulanan nitelikte olması gerekir. Hal böyle olunca, katılanın sanığı hiçbir aşamada teşhis etmediği, yaşı küçük Sinan’ın anlatımının katılan İsa’ya yönelik eylem ile ilgili olmadığı, bir an için böyle olsa bile bunun soyut suç atma niteliği dışında bir anlam taşımadığı, mahkemenin kararın gerekçesinde belirttiği sanığın savcılık aşamasındaki tevilli ikrarının ise 04.05.2009 günlü olaya dair olup aynı ifade de katılan İsa’ya yönelik eylemi ile ilgili sorumluluğu açık bir şekilde reddettiğinin anlaşılması karşısında öncelikle, yargılaması ayrı yürütülen Sinan hakkındaki dosyanın akıbeti araştırılıp mümkün olması halinde birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde ise onaylı bir örneğinin dosya içerisine konulması sağlanıp, suça konu telefonu suçtan sonra kullanan hatların iletişimlerin tespiti ile bunların sanık Özgür ile bağlantısı araştırılıp, yakalandığında sanık Özgür’ün üzerinden çıkan telefon ve hatların yakınan ile ilgili olup olmadığı saptandıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Ö.. P.. ve E.. K.. savunmanları ile sanık Ö.. P..’ın temyiz dilekçelerinde ve sanık Ö.. P.. savunmanı Avukat B...T... Ö..’ın duruşmada ileri sürdükleri tüm itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık Ö.. P.. hakkında yağma suçu yönüyle duruşmalı temyiz incelemesi yapılan Sanık Emrah hakkındaki yağma ve yaralama suçları ile sanık Özgür hakkındaki yaralama suçu yönüyle diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, ilişkin oybirliğiyle verilen karar 28.05.2014 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı A.. R..M..'nun katıldığı oturumda, sanık ve savunmanının yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
TEMYİZ HARCI • NİSBİ HARCA TABİ DAVA MAKTU HARCA TABİ DAVA
Taraflar arasındaki “fazla mesai alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muratlı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.09.2010 gün ve 2009/61 E., 2010/224 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin
Alt İşveren-Üst işveren-Rücu ve birlikte sorumluluk ilkeleri-sorumluluk dönemi-çalışma süresi
Taraflar arasındaki “rücuan tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.12.2011 gün ve 2010/532E., 2011/483 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesini
Banka hesabının haczi. Banka hesabına konulan haciz ne zaman düşer ? 6 ay içinde paranın icra dosyasına celbi talebinde bulunma zorunluluğu
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahu Başgöz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler ok
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?