Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10473 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19720 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Hükmolunan cezaların türü ve miktarına göre, 1412 sayılı CMUK’nın 5219 sayılı Yasa ile değişik 305/1.maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanık ...'in temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu kurulan hükmün incelenmesinde;İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, yapılan uygulamalarda 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c. maddesi ile cezada arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesinin uygulanması sırasında taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine karar verilmemiş ise de; infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre sanık ...'in temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,III-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıklara yüklenen ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının, suç tarihi olan 14/03/2001 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,IV-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Birden fazla kişiyle birlikte işlenen işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun uzlaşmaya tabi olmadığı gözetilerek, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçları birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılıp kabul edildiğine göre, sanıklar hakkında yapılan uygulamalarda 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c. maddesi ile cezalarda arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından, 5237 sayılı TCK'nın lehe olduğunun kabul edilmesine karşın, aynı Yasanın 54. ve 63. maddeleri yerine 765 sayılı TCK'nın 36. ve 40. maddelerinin uygulanması, sonuca etkili olmadığından; bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'in temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine “53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum oldukları hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.