Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1024 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5902 - Esas Yıl 2005





Hırsızlık suçundan sanık İlkan hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin (Kahramanmaraş Birinci Sulh Ceza Mahkeme-si)'nden verilen 06.12.2004 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi o yer C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan bozma isteyen 27.05.2005 tarihli tebliğname ile 03.06.2005 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hükmün gerekçesinde sanığın eyleminin tam kalkışma aşamasında kalan hırsızlık suçunu oluşturduğunun açıklanmasına karşın suçun tamamlandığının kabul edilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,2- Yakınan Mustafa ve tanık Ali İhsan'ın duruşmada, suça konu telefonun ertesi gün sanığın akrabaları tarafından iade edildiğini açıklamaları karşısında sanık hakkında 765 sayılı TCY'nin 523/1. maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,3- Sanık hakkındaki Kahramanmaraş Birinci Sulh Ceza Mahkemesi'nin 07.05.2003 gün ve 2003/289-2003/355 sayılı ilamıyla hükmolunan 381.381.000 lira ağır para cezasının 2253 sayılı Yasa'nın 38. maddesine göre deneme süresi belirlenmeden ertelenmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; 2253 sayılı Yasa'nın 38/3. maddesi uyarınca yasal 1 yıllık deneme süresinin bu suçun işlendiği tarihe kadar geçmiş bulunduğu gözetilmeden aynen çektiril meşine karar verilmesi,4- Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY'nin 491/4, 522/1, 523/1, 55/3, 647 sayılı Yasa'nın 4 ve 5. maddelerine göre, hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin aynı suça uyan 142/1-b, 168/1, 31/3 ve 50. maddelerinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın türü, alt ve üst sınırları bakımından, anılan Yasa'nın 7/2, 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri ışığında 765 sayılı TCY'nin sanık yararına olduğunun gözetilmesinde zorunluluk bulunması, 5- Hükümden sonra yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Ya-sası'nın 5560 sayılı Yasa'nın 40 ve 41. maddeleriyle yapılan değişiklikten önceki 23 ve 24. maddelerine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde, 5083 sayılı Yasa'ya 5335 sayılı Yasa ile eklenen 2/3. maddesi uyarınca, para cezalarının hesaplanmasında bir Yeni Türk Lirasının altında kalan tutarların hesaba katılamayacağının, 5252 sayılı Yasa'nın 5/1. maddesiyle Kanunlarda öngörülen "Ağır Para" cezalarının da "Adli Para" cezasına dönüştürüldüğünün, 5235 sayılı Yasa'nın 10 ve 11. maddeleri gereğince davaya bakmanın Asliye Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğunun ve 4786 sayılı Yasa ile 647 sayılı Yasa'nın 5. maddesine eklenen 5. fıkra hükmü ile getirilen gecikme zammının 647 sayılı Yasa'yı yürürlükten kaldıran 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa'da öngörülmediğinin gözetilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi (BOZULMASINA), 12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.