MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma (Suç vasfındaki değişiklik nedeniyle dolandırıcılık)HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 05/04/2010 tarihli ve 13.Ceza Dairesinin 15/11/2011 tarihli görevsizlik kararları ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY.nın 7/2 ve 5252 sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 9/3.maddeleriyle Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 23.02.1938 günlü 1937/23-1938/9 sayılı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.05.1999 günlü 133/142 sayılı kararları ışığında, somut olayla ilgili 765 sayılı TCY’nın 503/1, 102/4 ve 104/2. maddeleriyle 5237 sayılı TCY’nın 157/1, 66/1-e, 66/4, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucunda; 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanıklar yararına bulunduğunun anlaşılmasıyla yapılan incelemede; Sanıklara yüklenen ve 765 sayılı TCY.nın 503/1.maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının suç tarihi olan 22.02.2003 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.