MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık H.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Yağma eylemi gece sayılan zaman içerisinde gerçekleştiği halde, sanık hakkında TCK'nın 149/1.maddesinin (a) ve (c) bentleri yanında, (h) bendinin de uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,2-Davetiye gideri olan yargılama giderinin, 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20.-TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık .. ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "yargılama giderlerine ve sanık H.. K.. hakkında “TCK'nın 53.maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak, yerine sanık için verilen "toplam 18.-TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanunun 106/1. maddesinde belirlenen 20,00.-TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100.maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK.nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesine, "sanık...'in kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle; eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık.... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; 1- Mağdur....'ın olay tarihinde kardeşini okuldan almak üzere evden çıktığı, okula giderken sanık .. ve yanında bulunan iki kişinin mağduru durdurarak bir yeri arama bahanesi ile cep telefonunu istedikleri, mağdurun telefonunda kontör olmadığını söylemesine rağmen "o zaman mesaj çekeriz" diyerek telefonu elinden aldıkları, bir süre oyalandıktan sonra telefon ile birlikte yürümeye başladıkları, mağdurun telefonu almak için sanık Halil ile yanındaki arkadaşlarını takip edip onlarla birlikte yürüdüğü ve telefonu ısrarla istemesi üzerine, sanık .. ve yanındaki kişinin bıçak çekerek sallamaya başladıkları, mağduru etkisiz hale getirip cep telefonu ile kaçtıkları, eşgal bilgileri üzerine sanık .. yakalandığında, eylemi diğer sanık ... ile birlikte gerçekleştirdiğini söylediği ve mağdur tarafından sanık .. teşhis edildiği, sanık ...'un ise savunmasında, “sanık..'in kendisine husumeti olduğunu, 3-4 ay kadar önce sanık .. ve arkadaşı .. .. ile yanlarında pek çok kişi olduğu halde, kavga ettiklerini, .. bıçakladığını, bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu savunduğu, mağdur'un sanık .. teşhis edemediği de dikkate alındığında; sanık ..in atfı cürümü dışında sanık ..'un cezalandırılmasına yetecek her türlü şüpheden uzak delil olmadığı halde, sanığın beraati yerine, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,Kabule göre de; 2-İstihdam edilmesi ve bir engel bulunması halinde görevlendirilmesi gereken sosyal çalışma görevlilerinin, 18 yaşından küçük sanığın özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyeceği sosyal inceleme raporu nedeniyle, bilirkişiye ödenen ücretin Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümlerine aykırı biçimde yargılama gideri olarak sanık....'a yükletilmesine karar verilmesi,3-Davetiye gideri olan yargılama giderinin, 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20.-TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık..savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.