Tebliğname No : 6 - 2009/149301MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/02/2009NUMARASI : 2008/282 (E) ve 2009/104 (K)Suç : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Suça konu hurda demirlerin hastanenin bahçesindeki depo olarak kullanılan bölümden alındığının anlaşılması karşısında: eylemin 5237 sayılı TCY'nın 142/1-a maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılması,2-5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üstsınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK’nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur. Somut olayda;Gece vakti hastanenin bahçesinden kullanılmayan hurda malzemeleri alırken hırsızlık eylemini tamamlayamadan yakalanan sanığın üzerine atılı suçtan işlenen fiilin ağırlığıyla nisbetli bir ceza tayini gerektiği dikkate alınmadan, temel cezanın alt hadden belirlenip teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçunda gerekçe gösterilmeden 5237 sayılı TCY'nın 35/2.maddesi uyarınca 2/4 indirim oranının uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,3-08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren, 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/5-14. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. E.. savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın korunmasına, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.