Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9957 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8955 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/05/2014NUMARASI : 2013/596-2014/400İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, depozito farkı,damga vergisi ve kira alacağına ilişkin yapılan icra takibine yönelik itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 01/07/2012 başlangıç tarihli, oniki ay süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davacı vekili 10/07/2013 tarihinde başlattığı icra takibinde aylık 1.350 TL'den 2013 yılı Mayıs,Haziran ayları ve aylık 1.606,5 TL'den 2013 yılı Temmuz,Ağustos,Eylül ayları kira farkları olan toplam 7.519,50 TL ile 513 TL depozito farkı ve 35,70 TL damga vergisi olmak üzere toplam 8.068,20 TL asıl alacak ile 1.606,50 TL birikmiş faiz alacağının tahsilini istemiştir. Kira sözleşmesinin 6.maddesinde depozito bedeli 2.700 TL olarak belirlenmiş ancak depozito farkının ödeneceğine ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Depozito farkının ödenmesine ilişkin kira sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından icra takibi ile depozito farkının istenilemeyeceği göz önüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru degildir.3-Kefile yönelik temyiz itirazlarına gelince; Kira sözleşmelerinde kefilin sorumluluğu kural olarak kira süresi ile sınırlıdır. Kira süresinin yasa gereğince kendiliğinden uzadığı hallerde, uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için kefilin sorumluluğunun uzayan dönem için de devam edeceğinin sözleşmede kararlaştırılmış olması yeterli değildir. Bunun yanında kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir. Başka bir anlatımla ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Hakim bu yönleri kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür. Davalılardan Ö.. K.. ve V.. A..'ün kira sözleşmesinde garantör kefil oldukları görülmektedir.Davalı borçlu garantör kefillerin sözleşmedeki sorumluluğu 12 aylık kira süresinin bitim tarihi olan 01.07.2013 gününe kadar devam eder. Az yukarıda açıklandığı üzere sözleşmede borçlu kefillerin sözleşme süresinin sonunda sorumlu olacağı azami süre ve borç miktarı gösterilmemiş olduğundan davalı kefiller 01.07.2013 tarihine kadar ödenmeyen (takibe konu 2013 yılı Mayıs ve Haziran ayları) kira bedellerinden sorumlu olup, mahkemece bu tarihten sonraki kira bedellerinden de sorumlu tutulmaları doğru değildir.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2) ve (3) No'lu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 428 ve İİK'nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA,istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 17/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.