MAHKEMESİ : Nazilli 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2012/429-2012/1892Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne Nazilli 1 İcra Müdürlüğünün 2012/249 takip sayılı dosyasında 3490 TL lik alacağa yapılan itirazın İptaline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 18/01/2012 tarihinde başlatılan icra takibinde, 2010 yılı Ekim ayı ile 2011 yılı kira bedellerinin tamamı aylık 330 TL den 13 aylık toplam 4.290 TL alacağın tahsili istenmiştir. Davalının, taşınmazı 2010 yılı aralık ayında tahliye ettiği, bu nedenle bu tarih itibariyle kiracılık sıfatının ve borcunun bulunmadığı, kira paralarının alacaklının banka hesabına yatırıldığını, davacının talimatıyla davacının kardeşi Ercüment Çakar’a 06/12/2010 da kira paralarına mahsuben 1000 TL ödeme yaptığı, ayrıca 400 TL apartmana çatı yapılması sebebiyle katkı payı ödediği beyanıyla borca itirazı üzerine açılan davada, davalı vekili aylık kira bedelinin zamanla artarak 330 TL değil 300 TL olduğunu, davalı tarafından kira bedeline mahsup edilmek üzere ileri tarihli ödemeler yapıldığını ve taşımazın 2010 yılı aralık ayında tahliye edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Taraflar arasında 01/09/2003 başlangıç tarihli 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 125 TL olarak belirlenmiş bir artış şartı öngörülmemiştir. Davalı kira miktarına karşı çıktığına ve aylık kira bedelinin 300 TL olduğunu bildirdiğine göre, bu durumda kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve kira miktarını davacının kanıtlaması gerekir. Davacının iddia ettiği aylık kira bedeli 330 TL dir. Davacı, dava dilekçesinde vs. diğer deliller sözcüğünü kullanmakla yemin deliline de dayandığından, davacıya, kira miktarının ispatı konusunda, davalıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Ayrıca davalının mahsup talebi davacı tarafından kabul edildiğinden ve ödeme savunması bulunduğundan davalı tarafından yapılan tüm ödemeler dikkate alınıp banka hesap dökümü getirtilerek çatıya yapılan masraf üzerinden de değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.