Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9885 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17038 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Elazığ 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2012/337-2013/990Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı S.. G.. tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedeli, elektrik, su ve çöp vergisi kalemlerinden oluşan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı Selahattin vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde; Taraflar arasındaki 15.05.2004 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya ait dükkanın davalıya kiraya verildiğini, davalı kiracının 11.08.2006 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, 2006 yılından bakiye kira bedeli olarak 4.930 TL'nin ödenmediğini, ayrıca kiracı tarafından ödenmeyen elektrik, su ve çevre temizlik vergisinin davacı kiraya veren tarafından ödendiğini belirterek toplam 7.712 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı-kiracı Selahattin vekili borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Davacı kira bedeli ve kira sözleşmesi nedeniyle ödenmesi gereken diğer alacakların tahsilini istemektedir. Davalı Selahattin vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuş ancak mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147 / 1 ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 126 / 1 ) maddesi gereğince kira alacakları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, akitten kaynaklanan diğer alacak kalemleri yönünden ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. (mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 125.) maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Bu durumda mahkemece zamanaşımını kesen ya da durduran sebepler üzerinde de durularak davaya konu alacak kalemlerinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusunda bir değerlendirme yapılması derekirken davalının bu yöne ilişkin savunması hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması hatalıdır.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davalının zaman aşımı defi yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.