Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9844 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5669 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Uşak 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/03/2015NUMARASI : 2014/1225-2015/315Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava ,tahliye taahhüdüne dayalı başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali ile tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar dava dilekçesinde, davalı ile 10.05.2013 başlangıç tarihli 10 yıl süreli akaryakıt ve benzin istasyonu olarak kullanılmak üzere kira sözleşmesi imzalandığını belirterek 15.10.2013 tanzim ve 15.10.2014 tahliye tarihli tahliye taahhüdüne dayalı olarak 31.10.2014 tarihinde başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini -takibin devamını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, tahliye taahhüdünde imzası bulunan M.A.Ö.’in şirketi tek başına temsile yetkili olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 12.03.2015 tarihli yazı içeriğine göre M. A. Ö.’in tek başına şirketi temsile yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın iptali ile tahliyeye karar verilmiştir.Dosya kapsamından, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 12.03.2015 tarihli yazı içeriğinden tahliye taahhüdünün tanzim edildiği 15.10.2013 tarihini de içine alan 14.05.2013-14.11.2013 tarihleri arasında davalı şirketi tek başına temsile yetkili kişinin başkan yardımcısı sıfatıyla M.A. Ö. olduğu, aynı kurum tarafından verilen ve temyiz aşamasında sunulan 20.4.2015 tarihli yazı içeriğinde 14.05.2013-14.11.2013 tarihleri arasında M. A.Ö.’in şirketi müştereken temsile yetkili olduğu, 22 Mayıs 2013 tarih 8325 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ise temsil şeklinin müştereken olduğu belirtilmiştir. Buna göre yerel mahkemece yapılacak iş, davaya konu tahliye taahhüdünün tanzim tarihinde davalı şirketi temsile yetkili kişinin tespiti ile temsil şeklinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.