Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9833 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6257 - Esas Yıl 2015





ESAS NO : 2015/6257 KARAR NO : 2015/9833 T.C.YARGITAY6. Hukuk DairesiESAS NO : 2015/6257 KARAR NO : 2015/9833 Y A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/03/2015NUMARASI : 2015/44-2015/223DAVACI : N.. Z..DAVALI : E.. U..DAVA TÜRÜ : Kira bedeliin tesbiti Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tesbiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dosya üzerinden inceleme yapılarak, davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK.nun 320/1 maddesinde: "Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir." hükmü öngörülmüştür. HMK.nun 320/1 maddesinde düzenlenen, mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir hükmü yorumlanırken öncelikle belirtmek gerekir ki anılan maddeye göre duruşma yapmadan karar verilebilmesi için hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla ancak hukukun cevaz verdiği “ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz vb gibi” veya İİK.nun 17-18 maddelerinde öngörülen şikayet davalarında olduğu gibi Kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanıdığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir. Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği durumlarda dosya üzerinden karar verilemez. Bilindiği üzere HMK.nun hukuki dinlenilme başlıklı 27.maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda Hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için Kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa'nın 36. maddesiyle düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin, doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası'nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmediği için hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda duruşma yapılmadan, davacı vekilinin iki haftalık kesin süre verilmesine rağmen kesin sürede gerekli bilgi ve belgeleri dosyaya ibraz etmediği gerekçesiyle dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince davada, tarafların hukuki dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde duruşma açılmaksızın sonuca gidilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.