Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9790 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7593 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Gümüşhane Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/03/2015NUMARASI : 2014/481-2015/100Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, işyeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davaya konu kiralananı 02.12.2013 tarihinde iktisap ettiğini, kendisinin esnaflık yaptığını, kendi işyerinden daha merkezi bir konumda olan kiralananı idari büro olarak kullanmak istediğini belirterek, kiralananın tahliyesini istemiş, davalı davacının ayakkabı dükkanı çalıştırmakta olduğunu, kiralananı idari büro olarak kullanmasının dava konusu olamayacağını, ihtiyacın gerçek ve samimi bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351.maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.1-Davacı eski malikle yapılan ve davacı, tarafça itiraza uğramayan 15.09.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine göre, sözleşmenin sonunda ve bir aylık yasal süre içinde 13.10.2014 tarihinde açmış olduğu işbu davanın süresinde açıldığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalının, davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Dava dilekçesinde, davacı vekili, davacının esnaflık yaptığından söz etmiş, yargılama sırasında ise davacının ticaretle uğraştığını beyan etmiştir. Davalı da bu beyanları doğrular şekilde davacının ayakkabı dükkanı çalıştırmakta olduğunu iddia etmiştir.Mahkemece, davacının hangi işle iştigal ettiği, ihtiyacına tahsis etmek istediği kiralananı hangi amaçla kullanacağı üzerinde durulmamış ve davacı tarafa bu hususlar açıklattırılmamıştır. Davacı iddiasının ispat açısından dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmamış, mahkemece kiralananın kullanıma uygun olup olmadığının tespiti ve tapu kayıtlarının kiralanana uygunluğu açısından mahallinde keşif dahi yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece tüm deliller toplanmadan eksik inceleme sonucunda kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2.bendde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.