MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/09/2013NUMARASI : 2012/850-2013/598Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava ödenmeyen aidat bedelleri ile kiralananda kullanılan elektrik bedelleri toplamı olan 4629,74 TL alacağın gecikme bedeli ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ödenmeyen aidat bedelleri ile işlemiş faizleri toplamı 3562,60 TL nin davalıdan tahsiline, elektrik bedelleri ile ilgili istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 118 maddesi ) gereğince, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 143. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 122 maddesi ) hükmüne göre takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesi ile gerçekleşir. Bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Takas için mutlaka karşılık dava açılması zorunlu değildir. Davalı, karşılık dava açmadan da takas savunmasında bulunmakla yetinebilir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.04.2004 başlangıç tarihli bir yıl süreli ve 01/08/2008 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmelerle kiralanan D 501, D 540 ve D 539 nolu işyerleri ofis olarak kullanılmak üzere kiralanmış olup 01/04/2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince 2000 USD, 01/08/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince de 980 TL depozito bedeli alındığı ve kira adinin sona ererek kiralananların tahliye edildiği çekişmesizdir. Taraflar arasındaki her iki sözleşmenin 5. Maddesinde; verilmiş olan depozitonun tahliye anında bina yönetimine yönetim, mecurda meydana gelecek zarar ve ziyanın bakım ve onarımı, ödemesi geciken ve veya ödenmeyen elektrik su gibi özel giderlerin ödenmesi için kullanılacağı, yapılacak hesap mutabakatları neticesinde tespit edilecek miktar doğrultusunda kiracının depozitoyu kısmen veya tamamen faizsiz olarak geri alacağı kararlaştırılmıştır.Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Kiralayan tarafından aidat ve elektrik bedellerinin tahsili için açılan dava üzerine davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde davacıya ödenen depozitonun takas-mahsubunu talep etmiş Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesi ile aidat bedelleri ile elektrik bedelleri ve işlemiş faiz alacağının hesaplanarak alacak toplamından depozito bedelinin mahsup edilebileceği belirtilmiş, davacı vekili duruşmada depozitonun takası talebini kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafından depozito olarak verilen güvence bedelinin sözleşmenin 5. maddesi hükmü gözetildiğinde aidat bedellerini kapsamadığı, sadece davacı tarafından tahsili istenen ve bilirkişi raporuna göre 2009 temmuz ayı ödenmeyen elektrik bedeli 474,17TL + 84,30 TL gecikme faizi, Ağustos 2009 ayı elektrik bedeli 519,52TL + 88,39TL gecikme faizi, Eylül ayı elektrik bedeli 636,05TL gecikme faizi 104,13TL ki toplam 1906,56TL olarak belirlenen elektrik borcunun güvence bedelinden tahsilinin mümkün olduğu belirtilerek güvence bedelinden karşılanması mümkün olmayan toplam 3562,60TL aidat ve gecikme faizi bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2009 Haziran ayı aidatı 1500,00TL + 294,08TL gecikme faizi, 2009 Ağustos ayı aidatı 1500,00TL + 268,52TL gecikme faizi toplam 3562,60TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin elektrik fatura bedelleri ile ilgili istemin reddine, karar verilmiştir. Davalı tarafından depozitonun takas mahsubu talebi ileri sürüldüğüne ve davacı tarafından da bu talep kabul edildiğine göre mahkemece bilirkişi raporu ile belirlenen alacak miktarından davalı tarafından ödenen depozito miktarı mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken depozitonun aidat bedellerini kapsamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 11/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.