Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9656 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12365 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/06/2014NUMARASI : 2011/195-2014/209Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl ve birleşen dava, kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili asıl davada, 21.01.2010 tarihli, beş yıl müddetli, her bir makine için aylık 350 TL + KDV bedelli, kira sözleşmesine dayanarak 07.03.2011 tarihinde başlattığı icra takibinde davalıya kiralanan 8 adet makinanın 2010 yılı Aralık ayı ile 2011 yılı Ocak, Şubat kiraları toplamı 8 makinenin aylık 3.304 TL den 3 aylık toplam 9. 912 TL kira bedeli için takip başlatmış, davalı süresinden yaptığı itirazında ve yargılama sırasındaki savunmasında borçları bulunmadığını, yaptırılan tespit raporlarına göre makinaların ayıplı çıktığını, imalat hatası bulunduğunu, sözleşmeyi haklı olarak feshettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı vekili birleşen davada ise aynı kira sözleşmesine dayanarak 16.06.2011 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2011 yılı Mart, Nisan, Mayıs ayları kira bedeli toplamı yine 9.912 TL nin tahsilini istemiş, davalı itiraz ve savunmalarını tekrarlamıştır. Mahkemece kira konusu makinelerde gizli ayıp bulunduğu, alıcının Borçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri gereği sözleşmeden dönebileceği ve ayıplı mallara ilişkin borçlarının ortadan kalkacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. 1- Davacının asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;Taraflar arasında 21.01.2010 tarihli, beş yıl müddetli kira sözleşmesine göre davacının 60 adet viscomat makinesini üreteceği, davalının da bu 60 adet makineyi kiralayacağı, davacının 8 adet makineyi üretip davalıya teslim ettiği, aylık kira bedelinin kiralanan her bir makine için aylık 350 TL + KDV olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracı teslim edilen altı adet makine için 24.01.2011 tarihinde, diğer iki makine için 25.05.2011 tarihinde tespit yaptırmış, alınan bilirkişi raporlarında kiralanan makinelerde bir kısım imalat hataları bulunduğu, makinelerdeki sorunların çalıştırmaktan kaynaklanmayıp imalattan kaynaklandığı, dolayısıyla ayıplı olduğu tespit edilmiştir. Davalı kiracı ilk olarak 6 adet makinenin ayıplı çıktığından bahisle 10.03.2011 tarihinde ihtar çekip sözleşmeyi feshettiklerini bildirmiş ise de bu ihtar davacıya tebliğ edilememiştir. Davalı kiracı 27.06.2011 de aynı gerekçeyle tüm makineler için ihtar çekip sözleşmeyi feshetmiş bu ihtar ise davacı kiraya verene 04.07.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracı 16.11.2011 tarihinde yeni bir ihtar çekerek ayıplı makinelerin tebliğden itibaren 3 gün içinde teslim alınmasını ihtar etmiş, bu ihtarda davacıya 06.12.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda dosya kapsamından 04.03.2010 tarihinde 3 adet, 08.04.2010 tarihinde 2 adet, 28.04.2010 tarihinde 3 adet olmak üzere toplam 8 adet Sıvı Gıda Dolum Otomatlarının (Viscomat) davalıya teslim edildiği, teslim edilen makinelere ilişkin 2010 yılı Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım kira bedellerinin kiraya veren tarafından düzenlenen faturalar karşılığı kiracı tarafından ödendiği, davacının asıl ve birleşen davalara dayanak takiplerde 2010 yılı Aralık ayı ile 2011 yılı Mayıs ayları arası kira bedellerini istediği, takiplere konu dönemlere ilişkin davacı kiraya verene ulaşan sözleşmenin feshine ilişkin her hangi bir ihtar bulunmadığı, makinelerin davacı kiraya verene iade edilmediği, bundan ayrı makinelerdeki ayıpların giderilmesi için süreli ihtar gönderilmediği, bedelde indirim talep edilmediği anlaşılmaktadır. Tüm açıklamalar karşısında taraflar arasındaki ilişki kira ilişkisi olup uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken sözleşme alım – satım sözleşmesi gibi değerlendirilip yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru değildir. 2- Davacının birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, birleşen dava tarihi 06.03.2012 dir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK'nın 4. maddesinde '' Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler '' düzenlemesiyle sulh hukuk mahkemelerinin görevi belirlenmiş, yine aynı kanunun 1. maddesinde '' Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir '' hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda görev kurallarının yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağı, görevli mahkemenin de sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek birleşen dosya yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.