MAHKEMESİ : Çorlu Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/09/2014NUMARASI : 2013/189-2014/1285Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, hor kullanma nedeniyle taşınmazda oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine, karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştirDavacı vekili dava dilekçesinde, davalıların, 1998 Eylül ayından beri kiracı olarak kullandıkları davacıya ait sanayi sitesindeki taşınmazı 04/05/2012 tarihinde tahliye ettiğini, tahliye edilen taşınmazın mevcut halinin tespitinin Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/48 D.İş sayılı dosyası ile yapıldığını ve mecurun yeniden kiraya verilebilecek hale gelebilmesi için 5.500-TL masraf yapılması gerektiğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, davalılar tarafından dava konusu dükkana zarar verildiğini, belirterek bilirkişi tarafından hesaplanan 5.500,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/48 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, kiracıya demirbaş herhangi bir şeyin teslim edilip edilmediği, dükkanın hangi özellikte teslim edildiğine dair bilgi, açıklama, resim vb. bir bilgiye ulaşılamadığını belirttiği halde 5.500 TL hasar olduğunun bildirildiğini, aynı zamanda davacı ile davalılar arasında hazırlanan 04.05.2012 tarihli teslim tutanağında , davacının bir zarar ziyanının olduğunu belirtmeden taşınmazın boş olarak teslim edildiğinin belirtildiğini, davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın taşınmazın boş olarak bu hali ile teslim alındığını, tazminatı gerektirir bir durumun tespit tutanağında belirtilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazdaki eskimelerin hor kullanım nedeniyle mi yoksa olağan kullanım nedeniyle mi olduğu hususu açıklığa kavuşturulamadığı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Taraflar arasında Eylül 1998 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kiralananda, davalı tarafından tahliye edildikten sonra 14.05.2012 tarihinde Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/48 D iş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle tesbit yaptırmış; bilirkişi raporunda; taşınmazın piyasa şartlarında kiraya verilebilir hale gelmesi için, idari kısımda duvarların örülmesi, sıvanması, doğramaların ve camlarının takılması, sıva çatlaklarının tamiri ve dükkan badana boyasının yapılması gerektiğini tespit etmiş, yapılması gereken tadilat giderinin 5.500TL olacağını bildirmiştir. Davalı tespit raporuna itiraz etmiş; dava konusu taşınmazın teslim edilirken boyalı yeni ve temiz şekilde teslim edilmediğini, eksik ve kusurlu olarak teslim edildiğini, taşınmazın teslim alındığı şekilde teslim edildiğini bildirmiş, yargılama sırasında mahkemece, taşınmaz tahliye edildikten sonra tadilat yapıldığı gerekçesiyle keşif yapılmamıştır. 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Davacı tarafından kiralananın tahliyesinden sonra hasar miktarının tespiti amacıyla delil tespiti yaptırılmış olup tespit dosyasında bilirkişi tazminat tutarını 5500 TL olarak belirlemiştir. Taşınmazın tahliyesinden sonra davacının tadilat yaptırması tespit bilirkişisinden ek rapor alınmak suretiyle veya dosya üzerinden uzman bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılmasına, hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasarın ayrımına, kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilmesine engel teşkil etmez. Mahkemece tespit bilirkişisinden hasarların kalem kalem bildirimi ve oluşan hasarın hor kullanımdan mı olağan kullanımdan mı kaynaklandığına ilişkin rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.