MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 1.600,00 TL üzerinden kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, taşınmazın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu aleyhine ödenmeyen kira borçları nedeniyle... İcra Müdürlüğünün 2014/2793 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının borca kısmi itirazı ile takibin durduğunu, davalının kira sözleşmesine ve kira bedeline açıkça bir itirazda bulunmadığını, davalı her ne kadar itiraz dilekçesinde borcu olmadığı iddiasında bulunmuş ise de, ödemeye dair herhangi bir belge sunmadığını, davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek davalının itirazının kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, davacının mülk sahibi olduğu taşınmazda 10-15 yıldır kiracı olduğunu, davacı-kiraya verene 01.01.2014 – 01.02.2014 tarihlerinde 500,00 TL ve 08.02.2014 tarihinde ise 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL ödediğini, buna dair imzalı belge örneğini aldığını, davacı ile 01.06.2013 tarihinde 5 yıllığına aylık 150,00 TL bedelle kira sözleşmesi akdettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı asilin davalıdan 1.000,00 TL alırken herhangi bir ihtirazı kayıt düşmediği, bu durumda davacının daha önceki kira alacaklarını aldığının kabul edilmesi gerektiği, buna göre 08.07.2014 tarihinden önceki kiraların ödenmiş kabul edileceği, 08.07.2014 tarihinden takip tarihi olan 09.10.2014 tarihine kadar 3 ay geçtiği, davalının duruşma sırasında fiiliyatta kira bedelinin 350,00 TL olduğunu ileri sürdüğü, buna göre 3 aylık kira bedeli karşılığının 1.050 TL olduğu, ancak davacı taraf toplamda 1.600,00 TL kira borcu olduğunu beyan ettiğine göre, önceki dönemden de bir takım kira borcu kaldığının anlaşıldığı, davalının kabulü doğrultusunda 1.600,00 TL kira borcu olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının 1.600 TL üzerinden itirazının kaldırılmasına ve temerrüt nedeniyle taşınmazın tahliyesine karar verilmiştir.1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre,davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliye kararına ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde;Davacı alacaklı yetkili icra dairesi olan ... İcra Müdürlüğünün 2014/2793 esas sayılı dosyasında 22.10.2014 tarihli takip talebiyle 01.10.2012 ve 01.10.2014 tarihleri arasındaki 2 yıllık kira alacağı 12.000,00 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte haciz yoluyla tahsilini talep etmiş, ancak takip talebinde tahliye istemine yer vermemiştir. Takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde icra dairesince borçluya örnek 13 ödeme emri düzenlenerek gönderilmesi alacaklıya tahliye yönünden bir hak sağlamaz. Zira icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup talebin dışına çıkılarak tahliye istemi bulunmadığı halde ihtarlı ödeme emri düzenlenmesi tahliye açısından hukuki sonuç doğurmaz. Hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez. Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Mahkemece bu husus kendiliğinden gözetilerek tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. 3-Davacı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı takip ile sözlü kira ilişkisine dayanarak aylık 500,00 TL’den 2 yıllık kira bedeli toplamı 12.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalı kiracı aylık kira miktarına karşı çıkmayarak borca itirazda bulunmuş ise de, yargılama sırasında davalı aylık kiranın 150,00 TL olarak belirlendiğini bildirerek 01.06.2013 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesine dayanmış ve davacı- kiraya veren bu sözleşmedeki imzasına karşı çıkmamış ise de davalı-kiracı 11.05.2015 tarihli duruşmada kira bedelinin sözleşmede aylık 150,00 TL olarak gösterilmesine rağmen fiiliyatta 350,00 TL olarak ödendiğini kabul ederek bu beyanını imzası ile doğrulamıştır.Davalı tarafça ibraz edilen “08.02.2014 tarihli 1.000 TL aldım ...” yazılı ve altı imzalı belgede kira karşılığı alındığı açıklanmadığından ve alacaklı da bu belgenin daha önce kiracıya verdiği borç karşılığı kendisine verildiğini ileri sürdüğünden, bu belge kira karşılığında alınan kira ödeme belgesi olarak kabul edilemez. Öte yandan “01.01.2014 – 01.02.2014 kiralarını aldım 500 TL" yazılıp altı imza edilen belgenin tarihleri üzerinde tahrifat yapıldığı, yılın 2011 şeklinde okunduğu, sonradan 2014 haline getirildiği görüldüğünden, bu belgenin davacıya gösterilerek üzerinde yapılan tahrifat konusunda bilgisi alındıktan sonra kira alacağının buna göre hesaplanması gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın 1.600,00 TL üzerinden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ; Yukarıda (1) (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın alacağa ve tahliyeye ilişkin olarak BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.