MAHKEMESİ : Aydın 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/03/2014NUMARASI : 2013/1289-2014/373Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aktin feshine tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki 15.03.2011 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olan davalının, müvekkil kiraya verenin anlaştığı dağıtım firması ile (T.. A.Ş) çalışma zorunluluğu var iken sözleşmenin 2. ve 9. maddelerine aykırı davranarak K.. isimli dağıtım firmasının ürünlerini satmaya başladığını, firmanın isimlerini kiralanana ve diger yerlere yerleştirdiğini,sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak şirket hisse devirlerini yaptığını,sözleşmenin 11. maddesine aykırı olarak akaryakıt satışlarının durmasına ve aksamasına sebebiyet verdiğini müvekkil şirketin ticari itibarını zedelediğini,sözleşmenin 13. maddesine göre kira bedellerini süresinde ödemediğinden iki kez hakkında icra takibi yapıldığını, akte aykırılıkların giderilmesi için Aydın 2. Noterliğinin 10.09.2013 gün ve 21366 yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini,ihtarın 11.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde aykırılıklar giderilmediğinden sözleşmenin tek taraflı olarak fesih edildiğini belirterek akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise dava dilekçesinde belirtilen hususların davacı kiraya verenin bilgisi dahilinde yapıldığını,intifa hakkı sahibi ile müvekkil şirket arasında yapılan bayilik sözleşmesi iptal edilince,kiraya veren şirketin itibarına zarar vermemesi bakımından başka bir akaryakıt istasyonu ile sözleşme imzalayıp halen bu firmadan akaryakıt temin ettiğini,Ayrıca T.. A.Ş tarafından Aydın 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 2013/886 Esas sayılı dosyasında akdin feshi ve cezai şart alacağına ilişkin dava açıldığını bu davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğini,müvekkil şirkette 10.10.2011 tarihli ortaklar kararı ile ortaklık yapısında değişiklik olduğunu, bunun akte aykırılık olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.1-Davacı vekilinin akte aykırılık nedeniyle tahliye isteminin reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Türk Borçlar Kanun'unun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.Hükme esas alınan 15/03/2011 başlangıç tarihli ve 30/09/2015 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan sözleşmede akaryakıt işletmesindeki soförler odası hizmet binası haricindeki tüm ofis,yazihane,market,kafeterya birimleri ve benzinliği (zemin kat hariç) kapsadığı belirtilmiştir.Kiralananın Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine mi,konut veya çatılı kira sözleşmesi hükümlerine mi,yoksa ürün kirası sözleşmesi hükümlerine mi tabi olduğu sözleşme kapsamından anlaşılamamaktadır.Yukarıda açıklandığı gibi TBK.nun 316 maddesinde akte aykırılığın giderilmesi için konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az 30 gün diger sözleşmelerde ise kiraya verenin kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebileceği belirtilmiştir.Bu nedenle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir.Mahkemece mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak kiralananın galip vasfının belirlenmesi,işletme ruhsatının kiraya veren adına mı yoksa kiracı adına mı olduğunun araştırılması bu konuda denetime elverişli rapor alınması, kiralananın galip vasfına göre ihtarın yeterli olup olmadığı üzerinde durulması,ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususların nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.2-Davalının akdin feshine ilişkin verilen kararın gerekçesine ilişkin temyizine gelince: Davalı savunmalarında, davacının iş yeri ile akaryakıt istasyonunun iç içe olduğunu, müvekkilinin her türlü eylem ve işlemlerinden haberdar olup davacının zımni muvafakati bulunduğunu bu konuda bir araştırma yapılmadan karar verildiğini bildirmiştir.Davalı vekilinin bu savunması üzerinde durularak zımni muvafakat konusunda varsa delillerinin toplanması tüm deliler birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.