Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9001 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15682 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2010/492-2013/282Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, kiraya veren tarafından apartman yönetimine ödenen aidat bedelinin kiracıdan rücuan tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın davalı kiracı H.. A.. yönünden kabulü ile davalının itirazının iptaline ve 6.478,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı kiracı H.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve davada taraf olmayan S.. Y..nin maddi hata ile karar başlığında davalı olarak yer aldığının anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin S.. Y.. tarafından kiracı aleyhine açılmış olan dava masraflarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu taşınmazını davalılara kiraladığını, davalıların 05.05.2010 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, S.. Y..nin davalılar hakkında takip başlattığını, sonuç alamayınca davalılara ait toplam 16.197 TL borcu ödemek zorunda kaldığını, yaptığı bu ödemenin tahsili için davalılar hakkında başlattığı icra takibine davalıların süresinde itiraz ederek icra takibini durdurduklarını, davalıların haksız itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili; davalı kefil H.. A.. yönünden davanın husumet yönünden reddini, diğer davalı kiracı yönünden ise, yönetimin müvekkilleri hakkında açtığı davaları kaybettiğini, davacının S.. Y.. tarafından haksız talep edilen aidat alacağını nasıl olsa kiracıdan tahsil ederim düşüncesiyle ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalı H.. A.. yönünden davanın reddine, davalı H.. A.. yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyada mevcut Eyüp 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/490 Esas ve 491 Esas sayılı dava dosyalarının incelenmesinden, dava dışı S.. Y..nin davalılar hakkında aidat alacağının tahsili için icra takipleri başlattığı, takiplere yapılan itiraz sonucunda itirazın iptali davaları açıldığı, mahkemece kiracının taşınmazı tahliye ettiği tarihten sonraki döneme ait aidat alacağı istendiği gerekçesiyle davaların reddedildiği ancak, kararların kesinleştiğine dair dosyalarda şerh bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden; kiracının sorumlu olduğu aidatların 2008 Temmuz-2009 Aralık dönemine ait olup, bu döneme ait ödenmeyen aidat bedelinin 10.250 TL, yönetim tarafından davalılar hakkında başlatılan icra takibi ile açılan dava masraflarının 3.728 TL, faiz alacağının 2.716,95 TL olmak üzere kiracının bu şekilde yönetime olan toplam borcunun 16.696,25 TL olduğu belirtilmiştir.Davacı kiraya veren dava tarihinde ödemesi gerekip de ödediği aidat bedelini davalı kiracıdan tahsil edebilir. Mahkemece bilirkişiye S.. Y.. defterleri incelettirilerek kiracının aidat borcu hesaplattırılmış ise de, S.. Y.. tarafından kiracı hakkında başlatılan takip nedeniyle açılan davaların reddedildiği gözardı edilerek bu davalardan doğan dava masraflarının kiracıdan istenemeyeceği dikkate alınmaksızın alacak kalemine eklendiğinden bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece dava dışı S.. Y.. tarafından davalılar hakkında açılan ve retle sonuçlanan davalardan doğan dava ve takip masraflarının davalılardan istenemeyeceği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.