Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16323 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde;dava konusu edilen 76 parselin taksimi konusunda anlaşamadıklarını belirterek taşınmazın ortaklığının aynen taksim,taksim mümkün olmadığı takdirde satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.Davalı ise aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesini savunmuştur.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir2-Davalı vekilinin satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin temyizine gelince:Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Olayımıza gelince;dava konusu edilen ve satışına karar verilen dava konusu parsel üzerinde bulunan ve keşfen de belirlenen muhtesatların davalıya ait olduğu konusunda taraflar arasında ittifak bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Taşınmazın satış bedelinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde oran kurularak bu oranlar dahilinde muhtesata isabet eden kısım muhtesat sahibi paydaşa,geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekirken yazılı şekilde satış bedelinin dağıtılması doğru olmadığı gibi satışına karar verilen taşınmazın satış bedeli üzerinden karar tarihi itibariyle %09.9 karar ve ilam harcı alınması gerekirken %0,99 karar ve ilam harcı alınması da doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.