İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.11.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini davalı M.N……'in kiracı A... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şirketi'ni temsilen ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Zira davalı süresindeki itirazında sözleşmeyi kiracı sıfatı ile değil dava dışı şirketi temsilen imzaladığını belirtmiştir. Davalı sözleşmeyi iki defa imzaladığına göre hem kiracı şirketin temsilcisi hem de sözleşmenin kefili olduğunun kabulü gerekir. Nitekim bu husus davacı ve mahkemenin de kabulündedir. 28.10.2009 tarihinde başlatılan icra takibi ile 2009 yılı Şubat ayından Haziran ayına kadar 5 aylık toplam 7500 TL kira bedelinin tahsili istenmiştir. Kefilin sorumluluğu kira süresiyle sınırlı olup, istenen ay kiraları kefilin sorumlu olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nın 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.