Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8921 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7123 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Balıkesir 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/04/2014NUMARASI : 2013/263-2014/95İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulüne ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388.maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, hükmün gerekçesi ile sonuç kısmı birbiri ile çelişmemelidir.Somut olayda; takibe dayanak yapılan 01/10/2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini davalı S.. K.. kiracı, davalı M.. K.. ise müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Ödenmeyen kira parasının tahsili için kiracı ve kefil hakkında başlatılan icra takibine her iki borçlunun itiraz etmesi üzerine davalı borçlular hakkında açılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davanın yargılaması sonunda mahkemece iki davalı bulunmasına rağmen infazda tereddüt oluşturacak şekilde davalı borçlunun itirazının kısmen kaldırılmasına karar verilmiş, ayrıca hükmün gerekçesinde ödeme emri tebliği üzerine boçluların borca itiraz ettikleri ancak aralarındaki kira ilişkisinin varlığını inkar etmedikleri ve böylelikle kira ilişkisinin kesinleştiği, davalı borçluların 30 günlük yasal süre içinde kira bedelini ödemeyerek temerrüde düştükleri belirtilerek davalıların kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde hüküm fıkrasında ise davalının kiracı olarak bulunduğu taşınmazdan tahliyelerine karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülmüştür.Mahkemece HMK.nun 297.maddesi gereğince istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmün gerekçe kısmı ile sonuç kısmanda çelişkili ifadelere yer verilerek, infazda tereddüt yaratacak ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 03/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.