MAHKEMESİ Asliye Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı hor kullanma tazminatı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiralananın hor kullanımından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın davalı kefil.. yönünden husumet nedeniyle reddine, davalı kiracı... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı kiracı ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı dava dilekçesinde, davalı... ile 1.9.2009 tarihli 2 yıl süreli villa-mesken olarak kullanılmak üzere kira sözleşmesi imzalandığını, mecurun Eylül 2010 tarihinde tahliye edildiğini, 2010/106 Değişik iş sayılı tespit dosyası ile 17.09.2010 günü tespit yaptırdığını belirterek, depozito bedeli düşüldükten sonra hor kullanım nedeniyle verilen zararın giderilme bedeli ve tamirat süresindeki kira kaybı olmak üzere toplam 30.270 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; mecuru eksikleri ile teslim aldıklarını, tahliye sırasında kendilerince yaptırılan parkeler ile duy ve pirizlerin sökülerek götürüldüğünü, bir kısım eşyaların da kiralayana teslim edildiğini, mecuru aldıkları gibi teslim ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davacı ile davalı .... arasında 01.09.2009 tarihli 2 yıl süreli villa-mesken olarak kullanılmak üzere kira sözleşmesi imzalandığı, Eylül 2010 tarihinde tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı kiracının hor kullanmak suretiyle kiralanana zarar verip vermediği ve zarar tutarının ne kadar olduğu noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasındaki 01.09.2008 tarih ve 2 yıl süreli mesken olarak kullanılmak üzere imzalanan kira sözleşmesi incelendiğinde; demirbaş eşya olarak “Buderus kombi”, kiralanan yerin “halihazır durumda kullanılabilir nitelikte” olarak belirtildiği, 4. maddesinde “Kiralananın tamiri lazım gelirse mal sahibine haber verecek verilmezse zarardan kiracı sorumlu olacağı”, 5. maddesinde “Kiralananın tamiri mal sahibine, temizliği kiracıya ait olacağı”, 6.maddesinde; “..aldığı gibi teslim edeceği”, 9.maddesinde; 2500$ depozito alındığı, 13. maddesinde; “Daire boşaltıldığında doğacak zarar depozitodan karşılanacağını kiracı kabul eder.” 12.maddesinde de; ”Kiracı kiralanan yerin içinde ve dışında yaptıracağı tezyinat masrafları kendisine ait olacak ve mukavele müddeti bittiğinde mal sahibinin olacaktır.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği anlaşılmaktadır.Mecurun kiralanması sırasındaki durumu dikkate alınarak hor kullanma sonucu oluşan zararın belirlenmesi gerekirken kiracının yaptırdığı ve çıkarken söktüğü eşyaların değerleri de gözetilerek hesap yapılarak sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, boya gibi normal kullanımdan doğan giderlerden kiracının sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir. Kira sözleşmesine göre kiralananın kullanılır nitelikte teslim edilmiş olduğu anlaşılmakta olup, davalı kiracı kiralanandan sökülen bir kısım eşyaları kiralayana teslim ettiğini de ispatlayamamıştır. Tanık anlatımlarına göre tespit raporunda yer alan olan ve tahliye sırasında kiracı tarafından götürülen eşyaların ikinci el eşya niteliğinde olduğu, mecurdan çıkarılan halıfleksin davacı tarafça alınıp hurda olarak atıldığı da anlaşılmaktadır. 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerekir. Mahkemece gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...ın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.