Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8845 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9695 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Asliye Ticaret MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava cari hesap sözleşmesi gereğince borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388.maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar (hüküm), tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, davanın kabulüne karar verildikten sonra hükmün kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde, sanki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş gibi karar verilmesi de doğru değildir.Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında araç kira sözleşmesi nedeniyle cari hesap sözleşmesi olduğunu belirterek başlatılan takip nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece gerekçe kısmında “ takip tarihi itibarı ile davacının davalıya 6643,78 TL borçlu olduğu 13.067,42 TL yönünden menfi isteminin haklı olduğu “ kanaatine varıldığı belirtilmişken, hüküm yerinde tam tersi olacak şekilde “ davacının davalıya cari hesap nedeniyle 13.067,42 TL borçlu bulunduğu anlaşıldığından 6.643,78 TL yönünden borçlu bulunmadığının tespitine " karar verilmiştir. Bu durumda hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşmuştur. Mahkemece bu çelişki giderilerek karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.