MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti ve müdahalenin men'i davasına dair karar, davalılar ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracılık sıfatının tespiti ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davaya konu . parsele yönelik davacının kiracılık sıfatına ve bu parsele yönelik muaraza çıkarılmadığından bu parsel içi açılan davanın reddine, ... parsel için davacının 01.01.2011 31.12.2011 tarihleri arasındaki dönem için davacının kiracılık sıfatının tespitine, muarazanın giderilmesine, parsel üzerindeki ruhsatsız yapılan yıkılması nedeniyle el atmanın önlemesi davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Genel Müdürlüğü ile davalı ..... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, tapuda dava dışı H. vakfı adına kayıtlı taşınmaz için davalı ... Genel Müdürlüğü ile 01.01.2007 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin en son 01.01.2011 tarihinde yenilendiğini, 26.08.2011 tarihinde davalı Belediyenin bir kısım işyerleri için yapı tatil tutanağı tuttuğunu, ayrıca her iki davalı arasında 15.07.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını belirterek davacının kiracılık sıfatının tespitine ve kiracılık hakkına müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiş, davalı ... Genel Müdürlüğü taşınmazın 2886 sayılı yasa gereği kiralandığını ve süre sonunda davacının kiracılık sıfatının kalmadığını, davalı belediye ise yapı tatil tutanaklarının kira sözleşmesiyle ilgili bulunmayıp imar mevzuatıyla alakalı bulunduğunu, bahsedilen yerin kentsel hizmet alanında kaldığını ve ruhsatsız yapıların mevcut haliyle ruhsata bağlanmasının mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 30 parselle ilgili davanın bu konuda muaraza çıkarılmadığından reddine, ... parsele ilişkin davacının kiracılık sıfatının tespitine, ..parseldeki ruhsatsız yapılarla ilgili el atmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.01.2007 başlangıç tarihli, 31.12.2007 bitiş tarihli sözleşme ile davaya konu 5.882 m2 lik... parselin krokide (a) harfi ile işaretli 4.057,30-M2 lik kısmı ile krokide (b) harfi ile işaretli 85,00-M2 lik kımsının, 3.733 m2 lik, . parsel sayılı taşınmazın ise krokide (c) harfi ile işaretli 205,00-M2 lik kısmının davacıya kiralandığı, davalı ... Genel Müdürlüğünün davacıya 28.09.2011 de yazı göndererek, diğer davalıyla 05.07.2011 tarihli, 30 yıl süreli sözleşme imzaladıklarını, 2012 yılında sözleşmeyi yenilemeyeceklerini, 31.12.2011 tarihi itibarıyla tahliye etmesini ihtar ettikleri, davalı ... Genel Müdürlüğünün... parsel nolu taşınmazı davalı Belediyeye 05.07.2011 tarihinde ihale ile 30 yıl süreyle kiraladığı görülmüştür. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle Belediyeye, 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca ...Özel İdarelerine ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca ... Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.Hazine, ... Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Olayımıza gelince; Davaya konu kiralanan, davacı kiracıya 01.01.2007 başlangıç, 31.12.2007 bitiş tarihli sözleşme ile 2886 sayılı yasa gereği ihale usulü ile kiraya verilmiş, kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı idarenin belirlediği miktarlar üzerinden davacı taahhütname vermek suretiyle taşınmazı kullanmaya devam etmiştir. Her ne kadar sözleşme süresinin 31.12.2007 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi o tarihte yürürlükte olan 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 11. maddesine göre yıldan yıla yenilenerek uzamış ise de davalı ... Genel Müdürlüğüne 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 27.02.2008 tarihini izleyen son dönemin bittiği 01.01.2009 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir. Artık bu tarihten sonra yasa gereği sözleşmenin yıldan yıla yenilenmesi olanağı kalmadığından davacı kiracı fuzuli şagil durumuna düşmüştür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.2010 gün ve 2010/13-671-696 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Dolayısıyla az önce yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere ortada bir kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Her ne kadar kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı taşınmazı kullanmaya devam etmiş ise de bu durum taraflar arasında kira sözleşmesi yapıldığı ya da kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. 01.01.2011 tarihli taahhütname kira süresinin uzatılmasına ilişkin değil, ecrimisil bedelinin belirlenmesine ilişkindir. Talep edilen ve davacı tarafından ödenen miktar da gerçekte haksız işgal tazminatı niteliğindedir. Davacı her iki parsel yönünden 2886 sayılı yasa gereği fuzuli şagil durumundadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle her iki davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.