MAHKEMESİ :. Asliye Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı hor kullanma tazminatı ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, hor kullanma tazminatı, bir kısım kira alacağı ve erken tahliye nedeniyle makul süre tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmede davalı şirketin kiracı olarak gösterildiği belirtilerek davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirketin ise dava tarihinden sonra 17.11.2011 tarihinde tasfiyeye girdiği 10.12.2012 tarihinde tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edildiği 28.11.2013 tarihli oturumda şirketin ticaret sicilinde ihyası için davacıya iki hafta kesin mehil verildiği, davacının ara kararın gereğini yerine getirmediğini belirterek davalı şirket hakkındaki davanın da husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı kefil ... yönünden istemin kabulü ile 3.000 TL kira kaybından doğan zararın 15.08.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davacı ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ile davalı şirket ve davalı....'nın temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı...'nın temyiz itirazlarına gelince;Davacı 15.06.2010 tarihli ve beş yıl, on beş gün süreli kira sözleşmesini davalı U.un müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı kiracının 06.06.2011 tarihinde çektiği ihtarla kiralananı boşalttığını, davacının kiralanana gittiğinde bir çok hasar olduğunu gördüğünü ve 16.06.2011 tarihinde tespit yaptırdığını davacının geçmiş kira döneminden kalma kira alacağı ile erken tahliye nedeniyle uğradığı zarar olarak 3.000 TL'nin davalı kefilden tahsilini istemiştir. 01.07.2012 tarihinden önce yürürlükte olan Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 493. maddesinde '' Bir kimse mahdut bir zaman için kefil olupta bu zamanın inkızasını takip eden bir ay zarfında alacaklı bu bapta icraya veya mankemeye müracaatla hakkını takip etmezse yahut takibatına uzun müddet fasıla verirse kefil kefaletten beri olur '' düzenlemesi bulunmaktadır. Davacı kiraya veren, davalı kiracı, kiralananı boşalttıktan sonra 16.06.2011 tarihinde kiralananda tespit yaptırmıştır. Bu durumda kiralananın bu tarihte davacının hakimiyetine geçtiği ve kira sözleşmesinin bu tarihte bittiğinin kabulü gerekir ancak kefilin davaya konu borçtan sorumlu tutulabilmesi için sözleşme bitim tarihinden itibaren bir ay içinde davanın açılması gerekir. Ne var ki dava 15.08.2011 tarihinde açıldığından düzenlemedeki bir aylık süre şartı yerine getirilmemiş, davalı kefil kefaletten beri olmuştur. Belirtilen nedenle kefil hakkında açılan davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kefilin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.