Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 868 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9132 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Eşya alacağıMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 10/11/2009 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen yazılı eşyaların davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aynen iadesi mümkün olmazsa bedellerinin tahsiline, ziynet eşyalarına ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin, davacı kadına babası tarafından takılan ziynet eşyasına (1 adet bilezik) ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya düğünde takılan altın set, çeyrek altın ve 8 adet bilezikten oluşan ziynet eşyalarının davalıda kaldığını belirterek aynen iadesini olmazsa bedelini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde, davac??ya düğünde takılan ziynetlerden bir adet bileziğin davacının ailesi tarafından takıldığını, tüm ziynetlerin davacı ile birlikte bozdurulup evlilik birliği içinde harcandığını, ayrıca davacının evlilik birliğinin yüklediği sadakati göstermeyip davalıyı aldattığını, bağışlamadan rücu şartlarının gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarına ilişkin davanın evlilik birliği içinde bozdurulup birlikte harcandığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davalı, açıkça ziynetlerin evlilik birliği içinde bozdurulduğunu kabul etmiş olup, ziynetlerin davacı kadın tarafından iade edilmemek üzere davalı kocaya verildiği kanıtlanamamıştır. Ancak, taraflar arasında görülen ve 5.5.2011 tarihinde kesinleşen boşanma davasında, davacı kadının davalı eşe karşı güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu anlaşıldığından, bağışlamadan rücu şartlarının gerçekleştiği kabul edilse dahi, davacı kadına kendi babası tarafından takılan 1 adet bilezik yönünden bağışlamadan rücunun söz konusu olmayacağı açıktır. Bu durumda davacı kadına babası tarafından düğünde hediye edilen 1 adet bilezik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ziynet eşyalarına ilişkin talebin tümünün reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.