Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 861 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3946 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiraya veren tarafından apartman yönetimine ödenen aidat bedelinin rücuan kiracıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.393 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili idareye ait olan... adresinde kiracı iken aidat borcunu ödememesi üzerine, apartmanın yönetimi tarafından müvekkili idare ile davalı kiracı aleyhine ...5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5363 E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra takibinin kesinleştiğini, 23/03/2012 tarihinde 7.315,20 TL dosya kapak hesabının müvekkili idareye ait banka hesabından çekilerek dosya borcunun kapatıldığını, taraflar arasında akdolunan ...21. Noterliğinin 29/03/2007 tarih 6956 yevmiye nolu kira sözleşmesinin özel şartlar kısmının 2.maddesi ile genel şartnamenin 12.maddesine göre, yakıt, yönetim, elektrik, su, kapıcı, gibi tüm işletme giderlerinin kiracıya ait olduğunu, bu nedenle sözleşmeye göre asıl borçlu olan davalıya rücu etme zorunluluğunun hasıl olduğunu bildirerek, davalı adına müvekkili idarece ödenen 7.315,20 TL'nin kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taşınmazı 28.12.2008 tarihinde tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında görülen tahliye davasındaki karar tarihi dikkate alınarak tahliye tarihi olarak 10.11.2009 tarihi esas alınmış ve davanın kısmen kabulü ile 2.393 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 28.03.2007 başlangıç ve 31.12.2007 bitiş tarihli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin genel şartnamesi 12. maddesinde, elektrik, su, hava gazı, yönetim ve kapıcı giderlerinin kiracıya ait olduğu düzenlenmiştir.Dosyada mevcut...5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5363 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden dava dışı yönetim tarafından kiraya veren ve kiracı aleyhine 09.02.2012 tarihinde icra takibi başlatıldığı, Takipte 2008 yılı Aralık ila 2011 yılı Ekim ayına kadar olan aidat alacağı olmak üzere 2.833 TL'sının, işlemiş faizi 3.083 TL ile birlikte tahsilinin talep edildiği, icra borcunun 22.03.2012 tarihinde davacı kiraya veren tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı kiracı taşınmazın 28.12.2008 tarihinde tahliye edildiğini savunmuş ancak anahtar teslimini yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Kiralananın iade borcunun yerine getirildiğinin kabuledilebilmesi için kiralananın anahtarları usulünce kiraya verene teslim edilmelidir. Anahtar teslim edilmedikçe kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiracı kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından ve ortak giderlerden sorumludur.Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, H.M.K.nun 200. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HM.K. md.200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (H.M.K. md.200/2), bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir. Davalı kiracı, anahtar teslimi hususunda yazılı delil sunmamış, açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda davacı kiraya verenin bildirdiği tarih esas alınmalıdır. Davacı kiraya veren taşınmazın tahliye edilmediğini savunduğuna göre mahkemece davacının rücuan tahsilini talep ettiği aidat alacağının hesap edilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, taraflar arasında görülen tahliye davasındaki karar tarihi tahliye tarihi olarak belirlenerek karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.